Yargının hızlandırılması amacıyla  hazırlanan  "Üçüncü Yargı  Paketi  "ndeki bir hüküm, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların bir kez ifşa edildikten sonra başka bir ortamda yayılmasının suç oluşturup oluşturmayacağı tartışmasını yeniden gündeme getirdi.Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması" başlığı altındaki 133'üncü maddesinde yapılacak değişiklik ile  görüntü  ve ses kayıtlarını ilk kez kullananlar cezalandırılacak. Kaynak göstererek kullananlar ise ceza almayacak. Mevcut TCK, yasa dışı yollardan elde edilen konuşmaları ve  görüntüleri sadece ifşa edenler değil, "bunlardan yarar sağlayanları", "başkalarına verenleri" veya "diğer kişilerin bilgi edinmelerini temin eden kişi"lerin 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını içeriyor. TBMM Adalet Komisyonu'nda yarın görüşülmesi beklenen tasarı ise şu değişikliği içeriyor: "Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan 5 yıla kadar hapis ve 4 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır."

'İFŞA EDENLER' ELEŞTİRİSİ

Tasarıyla verilecek cezalar 2 yıldan 5 yıla çıkarılıyor. Ancak yürürlükteki yasa bu konuşmaları bir yerden alıp yayanları, yarar sağlayanları cezalandırırken tasarıdaki hükümlerin sadece ifşa edenleri cezalandırıyor olması eleştiriliyor. Hukukçular konuyla ilgili farklı görüşler dile getirdi. İnternet suçları alanındaki çalışmalarıyla bilinen Avukat Kemal Şener şu eleştirilerde bulundu: "Düzenleme bu haliyle açık hükümler içeriyor. Bir kişinin, bir internet sitesinde veya başka bir yerde yayınlanan konuşmanın hukuka aykırı olup olmadığını ölçme olanağı yoktur. Bu durumda örneğin bir gazeteci, bir internet sitesinde hukuka aykırı olarak elde edilerek yayınlanmış bir konuşmayı 'artık ifşa olmuştur, alenileşmiştir' diyerek haber konusu yapabilir. Bu durumda internet sitesinden alıp bu konuşmayı yayan kişinin cezalandırılması için kötü niyetli olduğunun tespiti, kastının varlığı gibi soyut tespitlerin yapılması gerekir ki bu da oldukça güçtür. Bırakınız bir internet sitesinde yayınlanan konuşmayı yaymayı, örneğin elinizde bir konuşma var ve siz bunun hukuka aykırı olarak elde edildiğini biliyorsunuz. Kötü niyetliyseniz bu konuşmayı herhangi bir internet sitesinde kendiniz yayınlayıp, sonra 'burada böyle bir konuşma var' diyebilirsiniz. Düzenleme bu haliyle hukuka dolanmaya olanak veriyor."



'İLK İFŞA' DENSEYDİ...

Prof. Dr. Ahmet Kılıçoğlu ise tasarının ikinci kez yayınlayanları cezasız bırakmayacağı görüşünü savunarak şunları söyledi: "Siz bir internet sitesinde yer alan bir konuşmayı, 'Şu internet sitesinde yayınlandı nasıl olsa' diye alıp yayınlarsanız bu da suç oluşturur. Çünkü siz o siteden okumayan ondan haberdar olmayan sözleri diğer insanların da okumasını, dinlemesini sağlıyor olursunuz. 'Nasıl olsa ifşa edildi, alenileşti, ben sadece tekrar ediyorum' diyemezsiniz. Nitekim öngörülen düzenlemede de 'ifşa eden' deniyor. Hukuka aykırı olarak elde edilmiş bir konuşmayı bir başka yerden alıntı olarak aktarsanız da 'ifşa etmiş' sayılırsınız. Tasarı ikinci veya üçüncü kez nakleden konuşmaları cezasız bırakacak olsaydı, 'ilk kez ifşa eden kişi' ibaresini rahatlıkla kullanabilirdi ama onun yerine 'ifşa eden' kavramını kullanıyor."







Sabah