Hazırladıkları uyarı metnini siyasi partilere ve barolara göndereceklerini açıklayan Birkan, "27 Mayıs darbesiyle başlayan ve günümüze kadar gelen süreçte hazırlanan taslak metinleri referans alınmamalı." dedi.

Makamında düzenlediği basın toplantısında, yeni anayasadan beklentilerini anlatan Bursa Barosu Başkanı Zekeriya Birkan, yeni anayasanın pratik ve uygulanabilir olmasını istedi. Halka rağmen halk için zihniyetinin önüne geçilmesi gerektiğini belirten Birkan, darbe sürecindeki taslak metinlerin referans olarak değerlendirilmemesi gerektiğine vurgu yaptı. Yeni anayasanın, her şeyden önce sivil ve özgür bir ruh taşıması gerektiğini dile getiren Birkan, şunları kaydetti:

"Yeni anayasa, halkın iradesini esas alan çerçeveler içerisinde, halkın, iradesini de günün koşullarına göre yansıtabileceği bir anlayış ile kapsayıcı, katılımcı, çoğulcu ve dinamik bir yapıya sahip olmalıdır. Yeni anayasamız değer yargılarını içeren, dayatan değil, toplumun kendi ortak değer yargılarını üretmesinin önünü açan bir yapıyı oluşturmalıdır. Yeni anayasa, halka hizmet için oluşturulan ancak kurumlar tarafından yöneltilen bir toplum değil, toplumun yönettiği bir siyasal mekanizmaya imkan sağlamalıdır. Yaşam tarzı ve kişisel tercihler güvence altına alınmalıdır. Yaşam alanlarını ve tercihlerini tanımlayan değil, toplumsal ihtiyaçların belirlediği bir anayasa istiyoruz. Birlikte yaşama olgusu, birlikte yaşama hukukuna dönüştürülmelidir."

Yeni anayasada nihai denetimin halkta olması gerektiğini belirten Bursa Barosu Başkanı Birkan, 'devlet için devlet anlayışı' yerine halk için devlet devlet anlayışının hakim olmasını istedi.

Yıllardır yeni anayasa isteyen meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin kolları sıvadığı bir dönemde sessiz kaldığına işaret eden Baro Başkanı Birkan, "Bu suskunluğu garipsiyoruz. Yeni bir anayasa, daha fazla geciktirilmeden ve sivil ruhu kaçırılmadan yapılmalı." diye konuştu.(Cihan)