Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), üflenerek yapılan Alkol testinde 0.64 promil alkol çıktığı için para cezası verilen ve ehliyetine 2 yıl süreyle el konulan sürücünün, alkol almadığını, bunu ispat etmek için kan testi yapılması talebinin ise polisçe yerine getirilmediği iddiasıyla yaptığı başvuruyu “kabul edilemez” bularak reddetti. AİHM kararında, Adli Tıp Kurumu’nun, “pek çok etken nefes alkol oranı ölçüm testinin sonucunu etkileyebilir. Bu testin sonuçları ile kan testi sonuçları farklı olabilir” raporuna rağmen verilen cezanın, “suç işlenmesinin önlenmesi için gerekli olduğu” savunuldu.

Yılbaşı 0.64 promil

31 Aralık 2007’de yolda trafik ekipleri tarafından durdurulan ve alkol testi yapılan M.Ö.’nün nefesinde 0.64 promil alkollü çıktı. 4 yıl önce de aynı nedenle ehliyetine el konulduğu anlaşılan M.Ö.’nün ehliyetine 2 yıl el konuldu.

M.Ö., olaydan bir hafta sonra Çine Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurarak para cezasına itiraz etti. Olay gecesi alkol almadığını ve polis tarafından para cezası belgesini imzalamaya zorlandığını iddia eden M.Ö. ayrıca, kan testi için hastaneye götürülmeyi talep ettiği halde polislerin bu talebi reddettiklerini belirtti.

‘Farklı çıkabilir’

Sulh Ceza Mahkemesi, M.Ö.’nün nefes alkol oranı ölçüm testi sonucunun güvenilirliğine ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu’ndan bilirkişi raporu talep etti. Adli Tıp Kurumu raporunda pek çok etkenin nefes alkol oranı ölçüm testinin sonucunu etkileyebileceği ve bu testin sonuçları ile kan testi sonuçlarının farklı olabileceği belirtildi. Buna rağmen Sulh Ceza Mahkemesi M.Ö.’nün açtığı davayı reddetti. Mahkeme kararında M.Ö’nün alkollü araba kullandığı ve para cezasının mevzuata uygun olduğu belirtildi.

M.Ö., AİHM’e başvurarak polis memurları tarafından alkol testi için hastaneye götürülmediğini, trafik cezasının hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin de kendi lehine olan bilirkişi raporunu dikkate almadığını iddia etti. M.Ö., kendisine verilen iki yıl süreyle trafikten men edilme cezasının özel hayatına yapılan haksız bir müdahale olduğunu da iddia ederek şikâyetçi oldu.

‘Kabul edilemez’

AİHM ise yerel mahkemenin delilleri değerlendirirken, olayları tespit ederken ve iç hukuku yorumlarken keyfi veya makul olmayan biçimde hareket etmediği takdirde kararlarına karışamayacağını bildirdi. AİHM kararında M.Ö.’ye verilen para cezası ve 2 yıl trafikten men kararının, “mevzuata uygun ve orantılı olduğu, kamu güvenliğinin korunması ve suç işlenmesinin önlenmesi için demokratik bir toplumda gerekli olduğu” belirtildi. AİHM’in yargılamalarda herhangi bir keyfiyet görmediği ifade edilen kararda başvurunun bu nedenlerle kabul edilemez bulunduğu ifade edildi.


KEMAL GÖKTAŞ / Milliyet