İSTANBUL - İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan Akkaya, iddianameden gazetecilik faaliyetinin yargılandığını çıkardığını belirtti.

SAVCININ NİYETİ BOZUK
Avukat Hüseyin Buzoğlu ile yaptığı konuşmanın tamamının basın faaliyeti olduğunu ifade eden Akkaya, ''Savcının niyeti bozuktur. Ben gazeteciyim. Gerçeği bulmak için herkesle görüşürüm. Ulusal Kanal'da 2001 yılında işe başladım. Aldığım ilk ders, gerçeğin peşinde koşacaksınızdır'' diye konuştu.

Kendisinden çıktığı belirtilen gizli ve çok gizli ibareli belgelerin birinci ''Ergenekon'' dava dosyasında ve ek klasörlerde yer alan belgeler olduğunu dile getiren Akkaya, şöyle devam etti:

BUNDAN DOĞAL NE OLABİLİR
''Ergenekon dava dosyasına MİT'ten gönderilen 6 adet CD içerisinde yer alan belgelerdir. Ben Ulusal Kanal İstihbarat Şefi'yim, gazeteciyim. Bu tür belgeler bana ulaşır. Soruşturmacı gazetecilik yapıyoruz. Bunların Ulusal Kanal'ın arşivinde bulunmasından daha doğal ne var. Diğer gazete ve televizyonların arşivinde de bu belgeler yer alıyor. Ben sizin mahkemenizdeki dosyada bulunan ve avukatlara verilen gizli ve çok gizli ibareli belgelerden dolayı tutukluyum. Soruşturma sürecinde daha insanlar mahkemeye sevk olmadan bu belgeler haber yapıldı. Aradan 3 yıl geçti. Bu belgeler siz de ne arıyor diyeceksiniz. Takdiri size bırakıyorum.''

Kendisinin Doğu Perinçek grubuna bağlı olduğu iddialarına ilişkin de Akkaya, bu grubu reddettiğini söyledi.

SES KAYITLARI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ses kayıtlarını Aydınlık dergisinin yayımladığını ifade eden Akkaya, bunlarla ilgili İP Genel Başkan Yardımcısının açıklama yaptığını ve bazı gazetelerde haber olduğunu kaydetti.

Kendisinden ses kaydı çıkmadığının kanıtının harddisk inceleme raporları olduğunu ifade eden Akkaya, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, bakanlara, milletvekillerine, hiçbir AK Partili'ye ait bir saniye bile ses kaydı yoktur'' dedi.

Akkaya, bir gazetecide belge, gizli belge veya ses kaydının çıkmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu da kaydetti.

Bu ses kayıtlarını yayınlamış olması durumunda bunun örgüt üyeliğini ispat eden bir durum olmadığını dile getiren Akkaya, ''9 Kasım 2009'dan beri tutukluyum. Özgürlüğümden mahrum bırakıldım. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum'' diyerek savunmasını tamamladı.
 
''İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI'' 8. DURUŞMASI
''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' iddialarıyla ilgili haklarında dava açılan ve Yeditepe Üniversitesi kurucusu Bedrettin Dalan ile Albay Dursun Çiçek'in de aralarında bulunduğu 7 sanıklı davanın 8. duruşması başladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar Albay Dursun Çiçek, avukat Serdar Öztürk, Ufuk Akkaya ve Mehmet Deniz Yıldırım katıldı.

Hakkında yakalama kararı bulunan Bedrettin Dalan ile tutuksuz sanıklar İlhami Ümit Handan ve Özel Yılmaz ise duruşmaya gelmedi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün yıllık izinde olması, üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin de yaklaşık 15 gündür izinde bulunması nedeniyle üye hakimlerden Hüsnü Çalmuk'un başkanlık yaptığı heyette, Beşiktaş'taki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimlerinden Faik Saban da yer aldı.

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın'ın da yıllık izin nedeniyle geçtiğimiz haftadan beri katılmadığı duruşmaya savcı olarak Mehmet Ali Pekgüzel katılıyor. (A.A)