Mahkeme başkanı Köksal Şengün tarafından sanık kürsüsüne çağrılan Dursun Çiçek savunmasına “Herkesi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bu süreçle ilgili sadece ve sadece gerçekleri söyleyeceğime kutsal kitabımız, şerefim ve haysiyetim üzerine yemin ederim" diyerek başladı.

Ailesi ve özgeçmişiyle ilgili bilgiler veren Albay Çiçek, annesinin 6 yıldır kanser tedavisi gördüğünü belirterek. “Annemin bu durumdan haberi yok. Kendisine yurt dışında olduğumu söyledik" dedi.

"Kargalar bile güler"

Bir albayın bu planı hazırlayıp altına imza atmış olmasına kargaların bile güleceğini söyleyen Albay Çiçek, “Bu plan askeri terminolojiye uygun değildir. Planda AKP ve Fettullah Gülen ile ilgili iddialar dedikodudur. Biz de elhamdülillah Müslümanız. Bunarı bir kurmay albay söyledi diyenlerin anlını karışlarım" dedi.

Bu planın sadece bir albayın imzasıyla hazırlanamayacağını dile getiren Çiçek, “Emir komuta zinciri içerisinde Genel Kurmay Başkanının dahi imzası olur. Genelkurmay emriyle yazılmayan numarası imzası bulunmayan bir belge olabilir mi? Bu plan değil pilavdır. İftiradır" diye konuştu.

“Bu mu vicdan?"

Savunmasında zaman zaman sinirlendiği görülen Dursun Çiçek soruşturmayı yürüten savcıları da sert sözlerle eleştirdi. Çiçek, “TSK bin yıllık bir kurumdur. Onu bir çete gibi suçlayamazsınız. 30 Haziran’da ifade verdim. 1 Temmuz’da serbest bırakıldım. 1 Temmuz’da savcıyı şikayet ettim. İki sefer müşteki sıfatıyla ifade verdim. Bu savcı hakkında 13 suç tespit edilmiş. Adalet Bakanlığı’na şikayet ediyoruz. Beyefendi hala devam ediyor. Hala hakkımızda iddianame hazırlıyor. Bu mu hukuk? Bu mu vicdan? " diye konuştu. Çiçek, “Bu plan değil yargısız infaz ve iftira belgesi. Bana çektirilenlerin hesabını soracağım" diye konuştu.

"Taklit edilebilen bir imza"

Çiçek, sahte belge üzerinde tek gerçeğe yakın olan şeyin imzası olduğunu belirterek, "Çünkü taklit edilebilen bir imza. Ben imza özürlüyüm. En zayıf noktam bu. Ben de bunu kabul ediyorum. İmzam değişken ve taklit edilmesi kolay" dedi.



Cnn Türk