İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülmeye başlanacak davaya ilişkin hazırlanan 250 sayfalık iddianamede, şüphelilerin "haberleşmenin gizliliğini ihlal", "kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması", "özel hayatın gizliliğini ihlal", "kişisel verilerin kaydedilmesi", "verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme", "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak ve örgüte yardım ve yataklık etmek", "devletin güvenliğine, iç ve dış yararlarına ilişkin belgeleri yok etmek", "devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek", "siyasal veya askeri casusluk" suçlarından 172 yıla kadar hapsi istendi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na atanan Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen tarafından hazırlanan 250 sayfalık iddianamede emekli Tuğamiral Türker Ertürk, Tümamiral Mücahit Şişlioğlu, Balyoz davası kapsamında tutuklanan Kurmay Albay Muharrem Nuri Alacalı, Tümamiral Fikret Güneş'in eşi Manolya Güneş'in de aralarında bulunduğu 68 müşteki bulunuyor.

Müştekilerin şantaj amaçlı cinsel içerikli görüntülerinin çekildiği anlatılan iddianamede, 28 Nisan 2010'da emniyet birimlerine gelen ve "Vika", "Dilara" ile "Gül" isimli kadınların liderliğinde bir fuhuş çetesinin yurt dışından bayan getirerek zorla fuhuş yaptırdığı, çete içerisinde 18 yaşından küçük bayanların da bulunduğu ve fuhuş yaptırılan bayanların uyuşturucu bağımlısı yapılarak kullandığı" şeklinde ifadelerin bulunduğu bir mail ihbarından sonra soruşturmanın başlatıldığı ifade edildi.

"Elde edilen tüm delilerden şüpheliler emekli Albay İbrahim Sezer, Zeki Mesten, Tamer Zorlubaş, Mehmet Seyfettin Alevcan ve Yücel Çipli'nin çevrelerinde topladıkları diğer şüphelilerle beraber suç örgütü kurdukları ve ayrı ayrı hücre yapılanmasına gittikleri anlaşılmaktadır" ifadelerine yer verilen iddianamede sanıkların kurdukları örgütle yaklaşık 5 bin kişinin kişisel verilerini hukuka aykırı olarak kaydettikleri ve bu verilerin ancak ciddi bir hiyerarşik yapıya sahip örgüt mensupları arasında eylem ve görev paylaşımı bulunan azami derecede gizliliğe dikkat eden bir suç örgütü tarafından gerçekleştirilmesinin mümkün olduğu kaydedildi. Kurulan bu suç örgütünün TSK, TÜBİTAK, Havelsan ve Ges Komutanlığı gibi devletin en stratejik kurumlarında örgütlenerek ayrı ayrı hücre yapılanmalarına gittiği, gizliliği ön planda tutan örgütün üyelerinin telefonla irtibat haline geçmemeye özen gösterdikleri de iddianamede yer aldı.

İddianamede örgüt lideri olduğu ifade edilen tutuklu sanık İbrahim Sezer'in ''suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "33 kez özel hayatın gizliliğini ihlal etme", "haberleşmenin gizliliğini ihlal etme", "kişiler arasındaki konuşmaların dinlenilmesi ve kayda alınması", "kişisel verilerin kaydedilmesi", "kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme ve ele geçirme", "fuhşa teşvik etme", "devletin gizliliğine ilişkin belgeleri yok etme", "sahtecilik yapma veya çalma", "devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme", "gizli belgeleri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etme", "yasaklanan bilgileri temin etme" suçlarından toplam 60 yıl ile 172.5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istendi. İddianamede, gözaltına alındığında TÜBİTAK'ta daire başkanı olan sanıklardan Yücel Çipli, Tuğamiral Şafak Yürekli ve Tuğamiral Fahri Can Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 55 sanık hakkında ise 1 yıldan 115 yıla kadar hapis ile cezalandırılması talep edildi.


İHA