İSTANBUL - İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan küçük salonda görülen İkinci “Ergenekon” davasının duruşmasına eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile CHP Milletvekili gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 15 tutuklu sanık ile ''Odatv davası'' kapsamında tutuklu olan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük katıldı.

Duruşmada gazeteci Mustafa Balbay ile Mahkeme Başkanı Hüseyin Özese arasında geçen konuşmalar dikkat çekti.

Duruşmada söz alan Balbay sözlerine, Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne König'e Almanca, ''Tiyatroya hoş geldiniz'' diyerek başladı. Sonra ise Balbay ile Özese arasında söz düellosu yaşandı.

Mustafa Balbay, yargının kaos ortamı yarattığını söyledi. Hakim Özese ise buna itiraz etti.

Balbay: İddianın sınırsız, savunmanın sınırlı olduğu bir ortamda konuşmamın kesilmemesini istiyorum.
Özese: Yargıdan kastınız mahkemeyse, bunu kabul edemeyiz. Kastınız yargı olsa da kabul edemeyiz.
Balbay: İnsanların nerede ve nasıl yargılanacağına bile karar verilemiyor. Sadece bu, hukukun rayını değil, karaya oturduğunu gösteriyor. Buradaki yargılama Yassıada davasına benziyor.
Özese: Buradaki yargılamanın, Yassıda ile en ufak bir benzerliği yoktur. Biz hiç kimseden talimat almıyoruz.

VEKİLLİK TARTIŞMASI
Mustafa Balbay ile Hüseyin Özese arasında milletvekilliği tartışması da çıktı.

Balbay: Evet, ufak değil, çok büyük bir benzerlik var. Milletvekili olmama rağmen Meclis'te görev yapmam engellenmektedir.
Özese: Bu dava siyasi değil. Siz tutuklu iken vekil seçildiniz, vekilken tutuklanmadınız.
Balbay: Milletin iradesinin üstünde de bir irade yoktur. 550 bin oyu yok sayamazsınız.

ÖZKAN: ÇÜRÜMEYE TERK EDİLDİM
Söz alan gazeteci Tuncay Özkan da bir yıldır tek başına hücrede olduğunu ifade ederek, bunu dile getirmek istediğini kaydetti.

Susurluk, şike, yolsuzluk ve mafya ile ilgili yaptığı haberler nedeniyle hakkında dava açıldığını anlatan Özkan, ortaya koyduğu bir belge nedeniyle, bu davanın tutuklu sanığı İbrahim Şahin'in ceza aldığını söyledi.

Özkan, özgürlük ve barış arayan biri olarak, sokakta, özgürlük ve barışın kalıcı olmasını dilediğini belirterek, bunu yapan birinin, sadece ''aktivist'' olarak tanımlanabileceğini söyledi.

''Burada çürümeye terk ediliyorum'' diyen Özkan, ''Mahkemenin, Cumhuriyetin erdemi ve faziletiyle Türk toplumundaki bu kavgayı sonlandıracak şekilde yazılmasını istiyorum'' şeklinde konuştu.

KÜÇÜK: GAZLA SUÇLANIYORUZ
Prof. Dr. Yalçın Küçük ise kaos yapmakla suçlandığını ifade ederek, TCK'da kaosa yönelik herhangi bir maddenin bulunmadığını öne sürdü.

Kaos kelimesinin, Yunan mitolojisinde ''karanlık kuyu'' olduğunu ve bu tanımın daha sonra Oxford sözlüğünde ''gaz'' olarak kullanıldığını anlatan Küçük, ''Gazla suçlanıyoruz'' dedi.

Küçük, adının burada ''şeytana'' çıktığını belirterek, ''Ben cuma günü Hurşit Tolon'un tutuklanacağını biliyordum. Arkadaşlara da söyledim. Kafamı toprağa koyunca artık kimin buraya geleceğini biliyorum. Ama bu dönem geçiyor, insanların hapis yatmayacağı pırıl pırıl bir döneme doğru gidiyoruz. Ben bunu duyuyorum'' dedi.

TOLON: TERK-İ HAYAT OLMAMAK İÇİN...

Eski 1. Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Hurşit Tolon da söz alarak, tutuklandıktan sonra tek başına koğuşta kaldığını ifade ederek, ''Birçok kez dilekçe sundum. Bir de şöyle 'Terk-i hayat' olmamak için kime dilekçe vereyim. Siz beni yeni belgeler ve GATA raporları doğrultusunda tutukladınız, ancak benim daha önce tahliyem için verilen karar sağlık raporlarıyla ilgili değildir. Kararınızı tekrar gözden geçirmenizi ve tahliyemi talep ediyorum'' şeklinde konuştu.

 

 ntvmsnbc ve Ajanslar