AKHİSAR Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Soma maden faciasıyla ilgili dava  yine ertelendi. Duruşmaya Ağustos’ta kaldığı yerden devam edilecek.  Önceki gün başlayan davanın kinci duruşmasında, müşteki avukatlarının itirazını değerlendiren mahkeme heyeti, birden fazla sanığın aynı avukatlar tarafından savunulmasının menfaat çatışması yaratacağı yönündeki talebini kabul etti. Bunun üzerine 2’si tutuklu 19 sanığın 5 avukatı istifa etti.  Bu talep Nisan ayındaki duruşma celselerinde mağdur avukatları tarafından sunulmuş ancak mahkeme heyeti ara kararda değerlendirmeye almamıştı. Dünkü duruşmada verilen bu karar bir anlamda davanın takvimini değiştirip yeniden iki ay ertelenmesine neden oldu.

CAN GÜRKAN’IN TUTUKLULUĞU VİCDANIMI SIZLATIYOR

Dün kaldığı yerden devam eden duruşmada, sanıklar avukat bulmak için ek süre talep etti. Cumhuriyet Başsavcısı  mütaalasında ek süre taleplerini kabul etti, tutuklu 8 sanığın tutukluluk hallerinin devamını istedi. Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Aytaç Ballı sanıklara diyecekleri olup olmadığını sordu. Tutuklu sanıklardan Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan tahliyesini talep etti.  Gürkan’ın avukatlarından Kadir Çekin’in tahliye talebi sırasında söyledikleri ise mahkemeyi karıştırdı. Çekin, “Kamuoyu baskısından dolayı işin kolayına kaçarak müvekkilim tutuklu. Gerekçede neden tutuklu olduğu açık olarak belirtilmeliydi. Sadece yönetim kurulu başkanı diye tutukluluğunun devamı hukukçu olarak vicdanımı sızlatıyor” sözlerinin ardından madenci yakınları tepki gösterdi. Mahkeme Heyeti Başkanı Aytaç Ballı duruşmaya yarım saat ara verdi. Ailelerin tepkisi salon dışında da sürdü, madenci yakınlarını avukatlar sakinleştirdi.  Aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Duruşma 18 Ağustos’a ertelenirken 8 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

KOZAĞAÇLI MÜHENDİSLERE: ONLAR KURTULU SİZ YATARSINIZ

Duruşma çıkışı açıklama yapan müşteki avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı, sanık mühendis ve teknikerlere seslenerek, “Bu kadar açık görülebilen, bu kadar ucuz bir oyunla hayatlarınızı karartmayın. Burada 15 yıldan müebbet hapse kadar hapis cezalarının söz konusu olduğu bir yargılama yapıyoruz. Sadece vicdan ve ahlak meselesi değil. Vicdanlarına seslenmiyorum. Ahlaklarına seslenmiyorum. Akıllarına sesleniyorum; eğer bu yolla devam edecek olurlarsa, patronlarını korumak için ayda 30 bin lira maaş alan üst düzey temsilci mühendisleri korumak için bu şekilde suçu üstlenmeye devam edecek olurlarsa onlar kurtulur kendileri de yatarlar” diye konuştu.

Duruşma periyodunun bir kez daha kesintiye uğradığını ancak isabetli bir karar olduğunu belirten Kozağaçlı şöyle devam etti:

“Mahkemenin başlangıçta eksik de olsa nihai olarak doğru bir karar verdiği kanaatindeyiz. Geçen celsede bir tablo sunduk ve bu ilişkileri anlattık. ‘Bu avukatlık ilişkisi böyle sürdüğü sürece kişilerin serbestçe konuşması, sorumluluğu olan amirlerini suçlaması, yahut çalışmaya devam ettikleri şirketin patronu hakkında beyanda bulunması mümkün değil’ dedik. Mahkeme nihayet geç de olsa bu celse periyodunun başında talebimizi kabul etti. Menfaat çatışması nedeniyle ayrılmasına karar verdi. Son derece isabetli bir karardır. Şunu anlayamadığımızı her zaman söyledik; 2 bin lira maaşla her gün madene giren maden mühendisi oradaki sorunları bildiği halde, hiçbir söz hakkı olmadığını bildiği halde, ağzını açtığı anda kapının önüne konacağını bildiği halde, ekmek parası için madene inen maden mühendisleri neden bugün bu gerçekleri anlatmazlar? Ortak avukat tutmaya zorlanmanın bunda etkisi var. Hala çalışıyor olmaya devam etmelerinin etkisi var. Eğer bu madenin gerçek durumunu anlatırlarsa maden sektöründe bir daha iş bulamayacakları korkusunun etkisi var ama bugün tablo öyle bir noktaya gelmiştir ki; patronlar ve onları temsil eden büyük mühendisler, özel avukatları ve stratejik planları sayesinde kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Bu teknikerlere ve genç mühendislere de ‘biz sizin için de avukat tutalım’ deyip sorumluluğu tamamen üstlenmelerini sağlamaya çalışıyorlar. Hiçbir tür erteleme bizi yormaz. Aileler inanılmaz bir zorlukla buraya geliyorlar. Ekonomik zorlukla, gönül yarasıyla. Araç bulamadan, yemek bulamadan buraya geliyorlar. Bu sayı artacak. Aileler artarak takip etmeye devam edecekler. Kolektif avukat çalışması artarak devam edecek.”

KARA LİSTELER VAR

Kozağaçlı’nın ardından konuşan avukat Can Atalay da, duruşmaya gelen aile sayısında azalma olduğunu ve bu azalmanın yargılama sürecini doğrudan etkileyeceğini  belirterek, “Arkamızda parasıyla puluyla, devlet desteğiyle koskoca bir şirket var. Bu şirketin karşısında kendi iradeleriyle örgütlenen aileler var. Bu ailelerin iradesinin parçası olmak, onlara destek olmak durumundayız. Aile sayısı bu hafta itibariyle azaldı. Buraya geldiği için iş bulamayan insanlardan bahsediliyor. Bu davanın takibinin bir parçasıdır ailelerin örgütlenmesi. Bu davanın takibinin bir parçasıdır bu kara listelerin yırtılıp atılması. Avukatlar olarak ilan ediyoruz; gerekirse Bergama’da, Kınık’ta ve Soma’da köy köy ailelerin buraya katılmasının önündeki tüm engelleri kaldırmak için dolaşacağız, dertleşeceğiz.”