303 işkence mağduru, Diyarbakır'da bir araya gelerek 1980 darbesini gerçekleştiren cunta, dönemin Diyarbakır Askerî Cezaevi'nde görevli er, rütbeli asker ve çalışanlar hakkında şikâyetçi oldu. Mağdurlar, ellerindeki dilekçelerle Diyarbakır Adliyesi'ne kadar yürüdükten sonra basın açıklaması yaptı. Mağdurlar adına bildiriyi okuyan Celalettin Can, Türkiye'nin bu utançtan kurtulması için tüm faillerin kimliklerinin tespit edilerek cezalandırılması gerektiğini dile getirdi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde toplanan mağdurlar, ellerindeki dilekçelerle Diyarbakır Adliyesi'ne kadar yürüdükten sonra basın açıklaması yaptı. Mağdurlar adına açıklamayı okuyan Celalettin Can, tarihi bir adım atmanın bilinciyle Diyarbakır'da toplandıklarını söyledi. 12 Eylül darbesinden sonra Diyarbakır 5 No'lu Askeri Cezaevi'nde yaşananların devletin bir utancı olarak kayıtlara geçtiğini dile getirdi. Türkiye'nin, bu utançtan kurtulması için tüm faillerin kimliklerinin tespit edilerek cezalandırılması gerektiğini dile getirdi. Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde bir insanlık suçu işlendiğini anlatan Can, bu suç için zamanaşımının geçerli olmayacağını hatırlattı: "Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde 1980-84 arasında başta sıkıyönetim komutanı olmak üzere, görev yapan tüm askerler ve sivil cezaevi görevlilerinin, doktorların, erlerin, cezaevi idaresinde çalışanların tespit edilmesi ve insanlığa karşı suçlar kapsamında soruşturma açılmasını istiyoruz. Taleplerimiz dikkate alınarak ceza davası açılması için buradayız." İşkence görenler açıklamadan sonra söz alarak yaşadıklarını anlattı. Bunlardan biri de çocuk yaşta cezaevinde işkence gören Yıldız Aktaş oldu. Henüz 12 yaşındayken cezaevinde işkencelere maruz kaldığını anlatan Aktaş, "Bugün sağ ya da ölü kim olursa olsun, darbecilere, Kenan Evren'e sesleniyorum; benim hayallerimi, rüyalarımı geri ver. Bana o dönemde yapılanların hesabının sorulması için buradayım." diye konuştu. Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar da işkence mağdurlarının binlerce kişi olduğunu söyledi. Aktar, askeri cezaevinde işkence gördüğünü belirterek kendilerine başvuranlara yardımcı olacaklarını ifade etti. Avukatların işkence mağdurlarından ücret almayacağını belirtti. Konuşmaların ardından mağdurlar, yaşadıklarını ve gördüklerini içeren 15'er sayfalık ön dilekçeyle birlikte Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu.




Zaman