Başsavcılığın tebliğnamesi, davayla ilgili kararı verecek Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ne gönderildi. Tebliğnamede, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin tutuklu sanıklar infaz koruma memurları Selahattin Apaydın, Sami Ergazi ve cezaevi 2. müdürü Fuat Karaosmanoğlu'na, ''neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence'' suçundan verilen müebbet hapis cezasının onanması talep edildi.

Yerel Mahkeme, sanıkların, ''ağırlaştırılmış müebbet'' hapis cezasına çarptırılmasına, sanıkların yargılama sürecindeki davranışlarını dikkate alarak, bu cezada takdiri indirime gidilmesine ve sanıkların cezasının ''müebbet hapis'' cezasına indirilmesine hükmetmişti.

Polis memuruna tahrik indirimi

Tebliğnamede, sanık polis memuru Aliye Uçak'a, müdahil Aysu Baykal'a zor kullanma sınırlarını aşarak orantısız güç kullandığı gerekçesiyle verilen 5 ay hapis cezasının ise bozulması talep edildi. Görevli memura direndiği için olay günü Cumhuriyet Savcılığına sevk edilmesi amacıyla hakkında işlem yapılan Aysu Baykal'ın, işlemler için kendisine eşlik eden sanık polis memuru Uçak'a da direndiği belirtilen tebliğnamede, direnme sonrası Baykal'ın Uçak'ı boynundan ısırdığı, tırnakladığı, polis memurunun da bu eylemin acısıyla Baykal'ı yaraladığının anlaşıldığı kaydedildi.

Tebliğnamede, bu nedenle polis memuru Uçak hakkında tahrik hükümlerinin uygulanmamasının yasaya aykırı olduğu görüşüne yer verildi. Tebliğnamede, diğer sanıklarla ilgili verilen mahkumiyet ve beraat kararlarının onanması istendi.

Yerel Mahkeme kararı

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın diğer tutuklu sanığı infaz koruma memuru Nihat Kızılkaya'ya, ''işkence'' suçundan 3 yıl hapis cezası vermiş, yargılama sürecindeki davranışlarının dikkate alınmasıyla takdiri indirim uygulayarak, sanığın cezasını 2 yıl 6 ay hapse indirmişti.

Sanıklar Mehmet Pek ve Abdülmüttalip Bozyel, ''işkence'' suçundan 3'er kez ayrı ayrı 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Tutuksuz sanık Murat İşler'i de müdahil Cihan Gül'e karşı eyleminden dolayı ''işkence'' suçundan 2 yıl 6 ay hapse çarptırarak, maktul Engin Çeber ve müdahil Özgür Karakaya'ya karşı yüklenen suçun sanık tarafından sabit olmaması nedeniyle İşler'in beraatına karar vermişti.

Tutuksuz sanık Yemliha Söylemez'in ''resmi belgede sahtecilik'' suçundan 3 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmeden mahkeme heyeti, sanıklar infaz koruma memurları Murat Çise, Yavuz Uzun ve Öncay Bozo'nun maktul Engin Çeber, müdahiller Özgür Karakaya, Cihan Gül'e karşı ''işkence'' suçunu işlediklerinden 3'er kez ayrı ayrı 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmasını kararlaştırmıştı.

Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklar Tuncay Ayan, Mustafa Kırgıl, Mesut Yavuz, Yusuf Ay, Mustafa Köse, Erhan Erkoç, Cengiz Akbulut, Ömer Demir, Mehmet Bayrakçı, Ümit Remzi Atasun, jandarma erleri Hüseyin Aslan, Taylan Gök, Kadem Karadeniz, Nuri Keleş, Salim Geniş, Nerman Akkılıç, Mustafa Eraslan, Sıddık Güngör, Ömer Ataseven, Kubilay Koşali, Turan Aslan, Aziz Baran, Kamal Tuna, Osman Ülker, Sebahattin Gürbüz, Cansever Yeşilkaya, Hakan Kayaoğlu, Adem Özbek, Serdar Gökkaya, Seydi Ömer Erdal, Mehmet Işık, Adem Erdur, Şenol Yavuz, Ali Aslantürk, Turhan Deveci, Hasan Yolcu, Muharrem Koçali, Mehmet Şenel, Mehmet Polat ve Cuma Kaçar hakkında atılı suçları işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli kanaat verici, kesin ve inandırıcı deliller elde edilmediği, atılı suçu işledikleri hususunun şüphe aşamasında kaldığı ve yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle ayrı ayrı beraatlerine karar vermişti.

Davanın geçmişi

Engin Çeber, Sarıyer'de 28 Eylül 2008'de yaklaşık 10 kişilik bir grup ile izinsiz toplantı ve gösteri yapmak isterken kimlik kontrolü yapan polislerce arandığı için gözaltına alınmıştı. Daha sonra tutuklanarak Metris Cezaevine götürülen Çeber, cezaevinden yaralı olarak kaldırıldığı hastanede ölmüştü.

Çeber'in işkenceden öldüğü iddialarıyla ilgili açılan dava, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Çeber'in ölümüne ilişkin 60 sanığın yargılandığı davada, olay tarihinde Metris Cezaevi'nde 2'inci müdür olarak görev yapan Fuat Karaosmanoğlu, infaz koruma memurları Selahattin Apaydın, Nihat Kızılkaya ve Sami Ergazi'yi, maktule karşı darp eyleminde bulunarak ''işkence sonucu ölüme neden olmak'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmış, duruşmalardaki iyi hallerini dikkate alarak sanıkların cezasını müebbet hapse çevirmişti.

Aralarında polis memurları ve infaz koruma memurlarının da bulunduğu 17 sanığı da 5 ay ile 7 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, 39 sanığın ise beraatına hükmetmişti. Kararın açıklanmasının ardından haklarında verilen çeşitli hapis cezalarına ilişkin hükmün açıklanması geri bırakılan 8 sanık, bu konudaki yasa maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girmesi nedeniyle yeniden yargılanmış ve 16 Mayıs 2011 tarihinde tekrar ''hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına'' karar verilmişti.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1 Haziran 2010 tarihli kararını, ''hukuk yararları birbirine uygun olmayan sanıkların, aynı avukat tarafından temsil edildiği'' gerekçesiyle usulden bozmuştu.


AA