Savcılığın daveti üzerine gruplar halinde Soma Adliyesi'ne gelen işçiler, soruşturmada görevli 4 cumhuriyet savcısına tek tek ifade verdi.

Adliyede "tanık" sıfatıyla ifadesine başvurulan işçilerden Recep Çil, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, 7 yıllık madenci olduğunu ve kaza anında Eynez ocağında yer altında olduğunu bildirdi.

Kazanın ardından kendi imkanlarıyla dışarı çıktığını ve sonrasında birinci ve ikinci gün kurtarma çalışmalarına katıldığını anlatan Çil, soruşturmayı yürüten savcıların bu nedenle ifadesine başvurduğunu belirtti.

Çil, savcının kendisine, " patlama olduğunda orada mıydınız, yangın nasıl çıkmış olabilir, olayın ardından size ilk gelen bilgiler nasıldı, madende risk olduğu yönünde size daha önceden uyarı yapılmış mıydı?" şeklinde sorular yönelttiğini dile getirerek, şu cevapları verdiğini kaydetti:

"Yangında, patlamada, oradaydım iki defa kısa kısa patlama oldu ama çıktık. Ondan sonra arkadaşlarımı kurtarmaya girdim onu anlattım. Yangının sebebi için 'gazdan olabilir' dedim, onu konuştum. 'İhmal var mı' diye soruldu, 'var' dedim."

Üzerindeki maskeyi kullanmamış

Savcının "kişisel oksijen maskelerine" ilişkin soru yöneltip yöneltmediğinin hatırlatılması üzerine de "Evet sordu. Maskem vardı ama ben 7 yıllık madenciyim, 6 yıldır da Soma Kömürlerinde çalışıyorum maskenin hiç bakımını yapmadılar. Zaten temiz havadan çıktığımız için maske kullanmadık ama kurtarmaya başka maskeyle girdim, sıfır maske verdiler" diye konuştu.

" Ramazan Doğru panik haldeydi"
İfade veren işçilerden Soma Kömürleri A.Ş'de usta olarak çalışan Latif Taşkın ise savcının yönelttiği sorular doğrultusunda olay anını anlattığını belirterek, şu bilgileri verdi:

"Ayakta çalışıyorduk, 15.10'da patlama olmuş. Neden olduğunu sordu, ben de 'bir arkadaşımız geldi patlama olmuş' dedi, biz de derhal ayakları boşalttık. Yanıma, iki tane arkadaşı aldım yer üstüne çıktım. Yer üstüne çıkarken 300 metrede kokunun geldiğini hissettim arkadaşlarıma 'çabuk çıkalım' dedim. Yukarı çıktığımda Ramazan Doğru (şirketin genel müdürü) karşımıza çıktı panik halinde. 'Gaz geliyor bizi de zehirleyebilir, arkadaşlar geliyor' dedim 'Havanın yönünü değiştirme imkanı var mı' dedim. 1,5 saat sonra havayı değiştirdi. Biz 30 kişi kadar çıkardık ölü olarak, canlı kimse yoktu. Bunları anlattım."

Gizli taşeronluk sistemini sordu

Taşkın, savcının, madenlerde "dayı başı" ya da "ekip başı" adı altında gayri resmi olarak sürdürüldüğü iddia edilen taşeronluk sistemini de sorduğunu aktardı.

Bu soruya "evet taşeronluk var" yanıtı verdiğini ve savcının bunun üzerine "dayı başıların ne kadar ücret aldıklarını sorduğunu anlatan Taşkın, bu soruya ise "Bir bilgim yok. O şirketle aralarında. Sadece taşeronlar, sağdan soldan işçi toplarlar" karşılığını verdiğini söyledi.