ANKARA- Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi 'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Türker Horoz, İlker Horoz ve Remzi Çapar ile bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı. 
Mahkeme Başkanı, “ihaleye fesat karıştırılma” iddialarına ilişkin hazırlanması istenen bilirkişi raporunun mahkemeye ulaştığını ve dava dosyasına konulduğunu bildirdi. 

Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin, bilirkişi raporunun incelenmesi ve mütalaanın verilmesi için raporun kendisine tevdini talep etti. Tuğtekin, tutuklu sanıkların, üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair kuvvetli şüphenin varlığı, eylemlerinin CMK'nın 100/3 maddesinde yer alan eylemlerden olması ve kaçma şüphelerinin bulunmasını dikkate alınarak tutukluluk hallerinin devamını talep etti. 

Sanık Türker Horoz'un avukatı Bülent Hayri Acar, iddianamede müvekkilinin örgüt lideri olarak gösterildiğini belirterek, örgütün unsurlarının oluşmadığını, iddianamede isnat edilen suçların CMK'nın 100/3 maddesinde yer alan eylemler arasında bulunmadığını söyledi. 

Müvekkilinin tutukluluk süresinin 2,5 yılı bulduğunu ifade eden Acar, “üçüncü yargı paketi” kapsamında CMK 109'da yapılan değişiklik dikkate alınarak, müvekkilinin adli kontrol tedbiriyle tahliyesini talep etti. 

Sanık İlker Horoz'un avukatı Ali Özkaya da müvekkilinin tutukluluğunun infazdan öte “haksızlığın devamına” sebebiyet verdiğini savundu. 

Müvekkilinin, iddianamede, söz konusu örgütün cebir ve şiddet yanını temsil ettiği iddia edilen Remzi Çapar ile hiçbir görüşmesinin tespit edilemediğini kaydeden Özkaya, özel yetkisi kaldırılan mahkemelerin yargılamayı sürdürmesinin Anayasa 'nın “tabi hakimlik” ilkesine aykırı olduğunu ileri sürdü. 

Özkaya, müvekkilinin adli kontrol kararı verilerek serbest bırakılmasını istedi. 

“CANIMDAN BIKTIM” 
Sanık Remzi Çapar'ın avukatı Emrullah Kaya da iddianamede müvekkili üzerine atılı suçların belli olmadığını savunarak, “Tutukluluğun devamı kararının somut delillere dayanması gerekir. Müvekkilim uzun süredir tutukludur. Son yapılan değişiklik dikkate alınarak adli kontrol kararı da uygulanarak müvekkilimin tahliyesini istiyorum” dedi. 

Avukatların tahliye taleplerine ilişkin beyanların ardından ayağa kalkarak “Yalvarırım bana da söz verin. 26 aydan beri 10 metre karelik hücrede yaşam mücadelesi veriyoruz” diyen Türker Horoz'un talebi, mahkeme heyetince kabul edildi. 

Gözyaşları içinde savunmasını yapan Horoz, şunları kaydetti: 
“İddia makamının hazırladığı iddianamede bizim aleyhimize tek bir satır yok. Kayseri'de şirketim vergi ödemede ikinci sıradadır. Üç çocuk babasıyım, 26 aydır oğlumu görmüyorum. Oğlum, benim cezaevinde olduğumu bilmiyor. Terör suçlularıyla aynı cezaevindeyim. Canımdan bıktım. Allah rızası için terör örgütü sanıkları nasıl tahliye olduysa bizi de tahliye edin. Her gün sabah 'Allahım canımı al' diye dua ediyorum. İhaleye fesat karıştırdığım doğru değil.” 

Mahkeme başkanı, verilen aranın ardından kararı açıkladı. Türker Horoz, İlker Horoz ve Remzi Çapar'ın tahliyesine karar veren mahkeme, yeni bir bilirkişi raporunun alınmasını kararlaştırarak, duruşmayı erteledi. (aa)