Habur Sınır Kapısı'ndan 19 Ekim 2009 tarihinde Türkiye'ye gelen örgüt mensuplarından 7'si tutuklu 3'ü firari 10 sanığın yargılandığı davada mahkeme heyeti, Türkçe bilmediğine kanaat getirdiği sanıklar için tercüman çağırdı. Sanıkların verdiği 11 sayfalık dilekçenin Kürtçe'den Türkçe'ye çevrilmesi için uzman bilirkişiye gönderilmesi kararı da alındı.
 
Kandil ve Mahmur kamplarından 2009 yılında gelip Habur Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yapan 30 kişiden 10'unun yargılanmasına Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada tutuklu sanıklar PKK'lı Lütfü Taş ve Elif Uludağ ile Mahmur'dan gelen Ayşe Kara, Abdullah Yaman, Caziye Kabul, Zehra Tunç, Sisin Yaman ile avukatları hazır bulundu.
 
Duruşmada söz alan sanık avukatları ortak hazırladığı 11 sayfalık Kürtçe savunmayı mahkeme heyetine sundu. Sanıkların BM denetimindeki Mahmur Kampı'nda ilköğretim ve liseyi Latin alfabesiyle Kürtçe okudukları, Türkçe bilmediklerini belirten avukatlar, verilen Kürtçe savunma dilekçesinin de tercüme edilmesi talebinde bulundu. Mahkeme sanıkların esas hakkındaki savunmaları olup olmadığını sormak için tercüman çağırdı. Tercüman, sanıkları Kürtçe olarak hazırladıkları dilekçenin kendilerine ait olup olmadığı sordu ve sanıklardan aldığı olumlu cevabı mahkeme heyetine söyledi. Kısa aranın ardından mahkeme heyeti verdiği kararında sanıkların vermiş olduğu 11 sayfalık Kürtçe yazılı savunma dilekçelerini kabul ettiğini açıkladı. Mahkeme Türkçe bildiğini tespit ettiği sanıkların bu yöndeki taleplerini ise kabul etmedi. Mahkeme heyeti ayrıca sanıkların vermiş olduğu savunma dilekçelerinin tercümesi için bilirkişiye gönderilmesi kararı alarak duruşmayı erteledi.
 
Bir önceki duruşmasında mütalaasını sunan Cumhuriyet savcısı, sanıklardan Lütfü Taş, Elif Uludağ, Abdullah Yaman, Sisin Yaman, Zehra Tunç, Ayşe Kara ve Caziye Kabul'ün 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmalarını istemişti.
 
(CİHAN)