İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ikinci Balyoz davasında avukatların talepte bulunmalarının ardından sanıklar da konuşmak için Mahkeme Başkanı Ömer Diken'den izin istedi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 44 yıldır görev yaptığını söyleyen Balanlı, 80 kişilik devre arkadaşından 23'ünün şehit olduğunu ifade etti. Balanlı, "Şehit olan kardeşlerimin de görevini yerine getirmek için daha çok ve azimle çalıştım. Bugün geldiğim bu şerefli mevki, aldığım rütbeler, vatan ve millet sevgisiyle çalışmamın sonucunda hak edilerek kazanılmıştır. Sahte dijital verilere dayanılarak yapılan tutuklamalar büyük bir zulüm kabul edilemez bir haksızlıktır." şeklinde konuştu. Yıllarca hayatı pahasına hizmet ederek aldığı rütbelerin ve makamların dava nedeniyle ellerinden alındığını anlatan Balanlı, "TSK karşı yürütülen bu çirkin iftira kampanyası sonucu gerçekleştirilen tasfiye operasyonu maalesef başarıya ulaşmış gibi gözükmektedir. Gerçekten başarılması halindeyse kaybeden TSK, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti olacaktır." iddiasında bulundu.

Bu arada, Balanlı'nın konuşmasına izleyici bölümünden alkış ve ıslıklarla destek verilmesi üzerine mahkeme başkanı Diken uyarıda bulundu. Hakim Diken, "Islık çalan dışarı çıksın! Burası arena değil. Görevliler, ıslık çalan kişiyi tespit etsin. Gerekirse kamera kayıtları incelenerek tespit edilsin." talimatı verdi. Bu sırada bir kadın izleyicinin, "Buna gerek yok ben çaldım, çıkıyorum." diyerek salondan çıktığı görüldü. Mahkeme başkanı, bir daha alkış olduğu halde tüm izleyicilerin salondan çıkarılacağı uyarısında bulundu. Bu sırada Balanlı'nın okumaya devam etmesi üzerine Başkan da, "Bekleyin, okumayın." dedi. Balanlı, "Sözümü kesmeyin" diye çıkışınca Hakim Diken, "Mahkemeyi ben yönetiyorum, keserim. Siz de sesinizi yükseltmeyin." diye uyardı. Balanlı, "Sesimi yükseltmiyorum. Herkes sesimi duysun diye yükseltiyorum." deyince Diken, "Bağırmayın, dilekçenizi normal bir metin gibi okuyun. Sesinizi yükselterek vurgu yapmayın." diye uyarıda bulundu.

Islık çalan bayan izleyicinin duruşma salonundan jandarma görevlilerinin refakati altında çıkmasının ardından Balanlı, konuşmasına devam etti. Balanlı Eskişehir'de Hakan Büyük'ün evinde bulunan ve davanın açılmasına neden olan evrakla ilgili olarak, "Eskişehir tertibiyle hava kuvvetlerinin hedef alındığı anlaşılmaktadır. Bu komplonun amacı 100'üncü kuruluş yılını kutlayan 'Kartalın başının koparılmasıdır." iddiasında bulundu.

Üzerine atılı darbeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini söyleyen Balanlı, haksız ve hukuka aykırı olarak tutuklandığını ileri sürdü. Bu süreçte düşmanın belli olmadığı vurgusunu yapan Balanl, "Yüce Türk ulusu adına karar verenlerin bizi haksız ve hukuka aykırı olarak Hasdal'da esir eden zihniyetini görmek beni ve arkadaşlarımı düşmana esir düşmekten daha fazla üzmüştür. Çünkü bilirsiniz ki savaştasınız, karşınızda bir düşman vardır ve esir düşmüşsünüzdür. İnsan savaşta bile düşmanına saygı duyar." dedi.

Eskişehir'deki Hakan Büyük'e ait Bilvanis Çiftliği ile ilgili iddiaların haber haline getirilerek yayınlar yapıldığını hatırlatan Balanlı, "Genelkurmay Başkanlığı tarafından benimle ilişkilendirilen imzasız dijital verilerinin gerçek olmadığı açıklaması yapılmış olmasına rağmen bu resmi açıklama dahi adli makamlar tarafından dikkate alınmamıştır." şeklinde konuştu.


Cihan