(DHA) -- Silivri Otogarı'nda bombalarla birlikte yakalanan Fikret Kara ile ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı. 

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri geçtiğimiz Haziran ayında Edirne'den Silivri'ye gelen bir otobüste bavul içinde el bombası ve silah ele geçirmişti. 

Silivri Otogarı'nda otobüste arama yapan polisler, otobüsteki Fikret Kara adlı kişiyi de gözaltına aldı. DHKP-C üyesi olduğu iddia edilen Fikret Kara'ya ait olduğu belirtilen siyah poşet ve deri valizinde yapılan aramalarda 2 el bombası, 1 Sig Sauer marka tabanca, 1 otomatik silah ile patlayıcı malzeme çıktı.

Adliyeye saldırı iddiası

Soruşturmayı yürüten İstanbul özel yetkili Cumhuriyet Başsavcı vekilliği, sanık Kara hakkında iddianame hazırladı. 

Tek sanıklı iddianamede patlayıcılarla birlikte yakalanan Fikret Kara'nın DHKP-C terör örgütü Yunanistan sorumlusu olduğu belirtildi. 

İddianamede Kara'nın Yunanistan'dan kaçak olarak eylem yapmak üzere Türkiye'ye girdiği, Edirne'de takip altına alınıp Silivri Otogarı'nda üzerinde bomba yapımında kullanılan kuvvetli miktarda patlayıcı, iki silah, şifreli örgütsel belgeler ve bir miktar para ile yakalandığı kaydedildi. 

Üzerinden çok sayıda sahte kimlik çıkan şüphelinin yakalanmaması durumunda DHKP-C terör örgütü adına İstanbul'da başka Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi olmak üzere sansasyonel saldırılar gerçekleştirmeyi planladığı belirtildi. İddianamede sanık Kara'nın ayakkabısındaki özel bölmelere gizlenmiş şifreli eylem notları da bulunduğu anlatıldı.

Yurt dışında bomba eğitimi

Kara'nın yasadışı sol bir terör örgütü adına 1998 yılında silahla adam öldürmek suçundan tutuklu bulunduğu cezaevinden sağlık nedenleriyle 2001 yılı içerisinde tahliye edildiğinin belirtildiği iddianamede, tahliye sonrası silahlı ve bombalı eğitim almak üzere illegal yollardan yurtdışına çıkış yaptığın ve aldığı eğitim sonrasında illegal yollardan Türkiye'ye giriş yaptığı belirtildi.

İddianamede Fikret Kara'nın "terör örgütü üyeliği", "terör maksatlı olarak patlayıcı nitelikte maddeler bulundurmak", "ruhsatsız silah taşıma" ve "resmi belgede sahtecilik"suçlarından 13,5 yıldan 31 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. İddianame, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.