İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tanık olarak dinlenilen araştırmacı yazar Talip Doğan Karlıbel, Alman Anayasa Koruma Teşkilatı Raporu'nda 1999-2002 sürecinde Almanya'da ''Ergenekon'' adındaki oluşumun dernek kriteri altında faaliyet gösterdiğini söyledi.
Karlıbel, Alman resmi kurumlarının raporlarında, bu Ergenekon Derneğinin Türkiye'de de Atatürkçü Düşünce Derneği ile iç içe olduklarının yer aldığını ileri sürerek, bu derneğin, 40-50'şer kişilik gruplar halinde Almanya'da 2 eyalette aktif olduğunu ifade etti.
Karlıbel, istihbarat raporlarında spor faaliyeti adıyla kurulan bu derneğin genelev çalıştırdığı, uyuşturucu işine karıştığının tespit edildiğini ileri sürdü.
-Perinçek'in soruları-
Tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek ise Karlıbel'in, Muzaffer Tekin ile
ilgili savcılığa verdiği bir belgenin altındaki ismin ''K.H.K Willi Neumann''
şeklinde yazıldığını belirterek, kendilerinin Alman polisinin görev unsurlarıyla
ilgili Almanya Polis Teşkilatının rütbelerini gösteren 16 sayfalık listesini
mahkemeye verdi.
Perinçek, bu listeye göre ''K.H.K'' şeklinde bir kısaltma olmadığını
belirtti.
Karlıbel de Almanya'daki 17 ayrı eyalette farklı kısaltmalar
kullanıldığını, Münih'teki narkotik şubenin hitap tarzıyla başka eyaletteki
narkotik şubenin hitap tarzının farklı olduğunu söyledi.
Perinçek'in ''Bendeki listede bu şekilde bir kısaltma yoktur. İmzalar
açık şekilde yazılmaktadır'' sözleri üzerine de Karlıbel, ''Resmi makamlarla
yapılan yazışma ile emniyet içindeki yazışmanın farklı olduğunu dile getirdi.
''Bu listede emniyetin uyması gereken norm belirtilmiştir. Karlıbel'in
savcılığa verdiği belgedeki gibi kısaltmalar yoktur'' diyen Perinçek, tanık
Karlıbel'in mahkemeyi yanılttığını ileri sürdü.
Perinçek ayrıca, Karlıbel'in savcılığa verdiği başka bir belgede de
''Krıminal direktör'' kelimesinin ayrı yazıldığını belirterek, Alman Polis
Teşkilatının listesine göre ise bunun birleşik yazıldığını söyledi.
Perinçek'in, ''Tanık mahkemeyi kasıtlı olarak yanıltmaktadır. Mahkemeye
sunduğu belgeler sahtedir'' sözleri üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin
Özese, ''Bunu mahkeme değerlendirecek. Lütfen yorum yapmayın'' diye uyardı.
Perinçek'in, Almanya yetkili makamlarında Ergenekon Derneğiyle ilgili bir
rapor olmadığını saptadıklarını öne sürerek, Karlıbel'in yalan söylediğini
belirtti.
Bunun üzerine Başkan Özese, Perinçek'i bu şekilde konuşmaması konusunda
uyardı.
Karlıbel, Perinçek'in, 1960'lı yılların başında Almanya'ya gittiğini, 2,5
yıl kapalı bir döneminin olduğunu, o döneme ilişkin Doğu Almanya makamlarına ait
bir raporda Alman gladyosunun başı olan kişilerle irtibatlı olduğuna dair
bilgilerin yer aldığını iddia etti.
Perinçek de Almanya'ya 1967 yılında gittiğini, orada 3 ay kaldığını ve
Berlin Üniversitesinin Siyasi Bilimler Enstitüsünde çalıştığını söyleyerek, ''Bu
tür bir ilişkim olmadı'' dedi.
Karlıbel'in kendisiyle ilgili iddiasına ilişkin belgeyi mahkemeye
sunmasını isteyen Perinçek, sunmadığı takdirde de mahkemenin Karlıbel hakkında
mahkemeyi yanıltmaktan suç duyurusunda bulunmasını talep etti.
Başkan Özese, bu isteklerin, taleplerin alındığı duruşmada yapılması
gerektiğini söyleyince Perinçek, mahkemenin tanığın istediği şekilde konuşmasına
izin verdiğini, ancak kendisini sınırladığını ifade etti.
Mahkemenin taraflı davrandığını ileri süren Perinçek, ''Hukuku
uygulamıyorsunuz. Hakikatten rahatsız olan bir Türk yargısıyla ilk defa
karşılaşıyorum'' diye konuştu.
Perinçek'in bu sözleri üzerine sinirlenen Başkan Özese ise yargılamanın
usule uygun olarak yapıldığını, tanığın sorgusunun soru ve cevap şeklinde
geçeceğini, istenilirse taleplerin yazılı olarak verilebileceğini söyledi.
Duruşma, Karlıbel'in dinlenilmesiyle devam ediyor.
AA