Deniz Çiçek, son bir yılda hayatındaki birçok şeyin anlamının değiştiğini belirterek, "Olayların ilk gününden itibaren birçok şeyin aynı olmayacağını kestiriyordum ama bu kadarını da beklemiyordum. Yine söylüyorum, adalet bir gün hepimize lazım olacak" diye konuştu. Deniz Çiçek, Albay Dursun Çiçek'in yargı süreci ile ilgili yaptığı açıklamada, "Babamın bir buçuk ay daha fazladan hapiste kalmasının nedeni daha sözde İrticayla Mücadele Eylem Planı ortada bile yokken Erzincan-Erzurum arasındaki Tercan ilçesinde cep telefonu sinyalinin belirlenmiş olmasıydı. Dursun Çiçek adına kayıtlı cep telefonundan İstanbul'da bir numara ile Kara Kuvvetleine ait başka bir numarayı aranmıştı. Babama mahkemede sormak zahmetinde bile bulunmayan mahkeme heyeti bu iddianın araştırılması için mahkemeyi bir buçuk ay sonrasına, 18 Ekim tarihine erteledi" dedi.

"Organizasyonunu benim yaptığım bir tatildi"

Çiçek, Tercan'da kayda geçen telefon görüşmesiyle ilgili şöyle konmuştu:
"Babam 2008'in Aralık ayında Tercan yakınlarında cep telefonunu kullanarak bir telefon görüşmesi yaptı. Ancak o sırada ne Tercan'a, ne Erzincan'a, ne de Erzurum'a gidiyordu. Ailecek yapılan bir Doğu Anadolu-Gürcistan-Azerbaycan gezisinin başlarındaydı. Organizasyonunu ve planını benim yaptığım bir gezinin başıydı bu. Amerika'dan Türkiye'ye her tatile geldiğimde yaptığım gibi bir günlüğüne de olsa anneannemi ziyaret için Sivas'a gitmemizle başlamıştı gezimiz. Yani Tercan'da cep telefonu sinyali belirlendiğini 'tespit' eden savcılar, babamın cep telefonu sinyalinin bir gün öncesinde ve hatta aynı günün sabahında Sivas'ta belirlendiğini de biliyorlardı. Sivas'tan ayrıldıktan sonra ikinci durağımız Sarıkamış'tı. Bir günlüğüne kayak yapmak planımız vardı ve babam yolda giderken aynı zamanda Harp Okulu'ndan sınıf arkadaşı olan Sarıkamış Tugay Komutanı'nı yaklaşık varış saatimizi bildirmek ve yolculuğumuzun iyi geçtiğini söylemek için aramıştı. Yani yolda Tercan yakınlarından aranan bir Kara Kuvvetleri numarası buydu. İstanbul'daki diğer numara ise yolculuğumuzun yolunda gittiğini söylemek için aradığımız kuzenimizin numarasıydı."

Savcılar bildiklerini mahkeme heyetiyle paylaşmadılar

Çiçek, Tercan'da cep telefonu sinyalini tespit eden savcıların, bundan birkaç saat sonra Sarıkamış'ta da aynı telefonun sinyalinin tespit edildiğini bildiklerini savunarak, "Hatta ertesi gün sabah saatlerinde Ardahan'da, ardından Kars'ta da aynı telefon sinyali belirlenmişti" diye konuştu. Çiçek şunları söyledi:
"Bunlardan birkaç saat sonra da karayoluyla babam ile birlikte annemin, kardeşimin ve benim Türkiye dışına çıktığımızı ve Türkiye-Gürcistan sınır kapısından geçtiğimizi de bilmemesi mümkün değildi bu savcıların. Bu bilgilerin hiçbirini mahkemeyle paylaşmayarak sadece babamın Tercan yakınlarında cep telefonunu sinyalinin belirlendiğini ve Kara Kuvvetleri'nden bir numarayla görüşüldüğünü mahkeme heyetine söyleyen savcılar amaçlarına yine ulaştı. Bu iddiaların araştırılması için mahkemenin bir buçuk ay ertelenmesini ve bu süre içinde babamın tutukluluk halinin devam etmesini sağladı ve mahkemenin başından beri asıl amaçları olan 'tutukluluk sürelerinin fiili mahkumiyete dönüşmesi'ni bir kez daha başardılar. İşte Beşiktaş adaleti buydu."

"Bu kadarını beklemiyordum"

Çiçek, Tiflis'te çekilen bir aile fotoğrafının babası Dursun Çiçek'in hapiste bulunmasının sebebi olan geziden kaldığını belirterek, "Son bir yılda zaten hayatımızdaki birçok şeyin anlamı değişti; olayların ilk gününden itibaren birçok şeyin aynı olmayacağını kestiriyordum ama bu kadarını da beklemiyordum. Yine söylüyorum, adalet bir gün hepimize lazım olacak" dedi.



ANKA