Selahattin GÜNDAY

İSTANBUL - Ankara’da devam eden faili meçhul cinayetler soruşturması kapsamında dün üçüncü kez ifadesine başvurulan eski Özel Harekât polisi Ayhan Çarkın’ın ifadesinde, 1996’da kaçırıldıktan sonra öldürüldüğü iddia edilen MİT’çi Tarık Ümit’in infaz edildiği yere ilişkin bilgi verdiğini hatta cesedin yerini kroki çizerek İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali’ye verdiğini iddia etti.

Dha'nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kaynaklarından ulaştığı bilgilere göre Çarkın İstanbul'daki ifadesininin hiç bir bölümündü iddia ettiği bilgileri vermedi. Çarkın 26 Mart 2011 tarihinde alınan ifadesinde Tarık Ümit cinayetinden bahsetmedi. Yaklaşık 10 saat savcı Hakan Karaali tarafından sorgulanan Çarkın’ın bütün söylediklerinin sorgu zaptına yazıldığı ancak ifadesinde herhangi bir cinayete ilişkin de kroki çizmediği belirtildi. Çarkın’ın ifadesi doğrultusunda hazırlanan dosyanın, Ankara’da devam eden faili meçhul cinayetler soruşturması kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiğini belirten yetkililer, Çarkın’ın suçlamalarının doğru olmadığının kanıtının İstanbul’dan gönderilen dosyada olduğunu vurguladı.

Radikal'e yaptığı açıklamaların ardından gözaltına alınan Ayhan Çarkın, 26 Mart 2011’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edildi. Özel yetkili savcı Hakan Karaali tarafından sorgulanan Çarkın, yaklaşık 10 saatlik sorgusunun ardından tutukluma istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Ancak Çarkın, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Mehmet Karababa tarafından serbest bırakıldı. (dha)
 
AYHAN ÇARKIN'IN YAPTIĞI TARİHİ İTİRAFLAR
 
20 Mart’ta Kazlıçeşme’de yapılan Newroz kutlamalarına katılarak dikkatleri üzerine çeken Çarkın, Radikal’e yaptığı açıklamalarla, mafya-çete-siyasetçi üçgenindeki Susurluk sürecinin yeniden gündeme gelmesine yol açımıştı. “Savcıya anlatacağım çok cinayet var” diyen Çarkın’ın anlattığı o olaylardan bazıları şunlardı: Başta Mehmet Ağar olmak üzere tüm ekibi önce polisleri öldürttü. Muhsin Bodur adlı polisin Mecidiyeköy’de öldürülmesinden sonra 1993’e kadar 100’den fazla polisin öldürülmesine göz yumuldu.
Sinan Kukul ve Bedri Yağan ile yanındakilerin öldürülmesi olayları yargısız infazdır. Tuzla’da TİKKO’cuların öldürülmesi yargısız infazdır.
Gazi olaylarında dahlim yoktur. Şefik Kul’u bulun. Siyasi Şube’de operasyon müdürüydü 1990’larda.
Susurluk kazasından sonra Çatlı’yı gördüm. Birisi onu vura vura öldürmüş, eminim.
O dönem bazı polisler erken emekli edildi. Kim varsa sorgulanmalı… Siyasi Şube’deydiler, mal varlıklarına bakılsın.
PERPA baskınında o kızı (Selma Çıtlak) Ayhan Özkan vurdu.
Lütfü Topal cinayetinden gözaltına alındıktan sonra Ankara’ya götürülmem kurtarma değil infaz girişimiydi. Boğaz Köprüsü’nün ortasında kendimi arabadan attım. (Radikal)