Özge EĞRİKAR - Fırat ALKAÇ

Şişli’de 8 yıl önce uğradığı suikast sonucu öldürülen Hrant Dink’in ailesinin soruşturmanın genişletilmesi talepleri reddedildi. Ret gerekçesinde, “Bu taleplerin araştırılması davayı uzatmaktan başka yarar sağlanmaz” denildi. 

arkasındakileri bulun İstanbul 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanık Erhan Tuncel katılırken, Dink’i öldürmek suçundan hükümlü olan tetikçi Ogün Samast ile Yasin Hayal getirilmedi. Duruşmada Hrant Dink suikastının arkasındaki kişilerin bulunması için soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunan Dink Ailesi’nin avukatı Hakan Bakırcıoğlu, “Bir dönem İstihbarat Şube’den Sorumlu İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı olan Şammaz Demirtaş, Başbakanlık Teftiş Kurulu’na 4 Mart 2008’de verdiği ifadede ‘Biz Hrant Dink’in mahkemelere gidiş gelişinde yazılı koruma tedbirleri almıştık. Ayrıca Emniyet, istihbarat ve terör şubeleri ile de mahkemelere kimlerin katıldığı takip edilirdi’ diye ifade vermiştir. Bu nedenle İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile İstihbarat Daire Başkanlığı’na yazı yazılmasını talep ediyoruz. Hrant Dink ve Agos Gazetesi’ne ilişkin yapılan tüm çalışmaların, toplanan bilgiler ve oluşturulan kayıtların ve Hrant Dink hakkında açılan davalara kimlerin katıldığı, adliye binası önünde yapılan eylemlerin kimler tarafından organize edildiğine ilişkin yapılan takipler sonucu elde edilen bilgilerin ve oluşturulan raporların tamamının istenmesini talep ediyoruz” dedi.

Kozmik odadan çıkanlar

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik suikast iddiaları ile ilgili soruşturma kapsamında ‘Kozmik Oda’daki belgeler üzerinde incelemeler yapıldığını ifade eden Avukat Bakırcıoğlu, “Bu incelemelerde Hrant Dink cinayetine dair bilgilere ulaşılıp ulaşılmadığının sorulmasını istiyoruz” dedi. Bakırcıoğlu, Devlet Denetleme Kurulu üyelerinin Yasin Hayal’e ait 17 adet görüşmenin Trabzon Emniyet Müdürlüğü tarafından imha edildiğine dair tutanağın gerçeği yansımadığını da iddia etti. Bakırcıoğlu, “Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nde görevli ve gerçeğe aykırı tutanak tuttuğu anlaşılan görevliler hakkında delilleri kararttıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmasını ve Trabzon Emniyet’indeki bilgisayarlar ve harddisk’ler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ediyoruz. Ayrıca Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’e ait telefon tapeleri tek taraflı yazılmıştır. Bilirkişi görevlendirilerek görüşmelerin neden tek taraflı yazıldığını ve yazılmayan kısma ulaşılmasının mümkün olup olmadığının tespit edilmesini talep ediyoruz” dedi. 
Devlet Denetleme Kurulu üyesi Mehmet İlhan’ın “İstanbul TEM Şube Müdürlüğü görevlilerinin, Akbank Pangaltı Şubesi’ne ait kamera kayıtlarının olduğu harddisk üzerindeki tüm görüntüleri, kendi bilgisayarlarına veya harddisk’lerine kaydettikleri, ardından da cinayet günü 10.00-13.00 saatleri arasındaki görüntülerin silindiği şüphesi bulunduğu” değerlendirmesini yaptığını belirten Bakırcıoğlu, “Bilirkişi tarafından bu kayıtların İstanbul TEM Şube görevlilerinin kayıt yaptıkları bilgisayar ile harddisk’ler, DVD ve CD’ler üzerinde araştırılmasına yönelik karar verilmesini talep ediyoruz” diye konuştu. Müvekkili Erhan Tuncel’in yurtdışı yasağının kaldırılmasını isteyen avukat Erdoğan Soruklu da Dink Ailesi’nin taleplerinin kabul edilmesini istedi. Dink Ailesi’nin ve Erhan Tuncel’in talebini reddeden mahkeme, davayı 28 Nisan’a erteledi.      

Gerçek katiller yakalansın

İSTANBUL Adalet Sarayı önünde açıklama yapan ve kendilerine ‘Hrant’ın Arkadaşları’ diyen grup, “Hepimiz Hrantız, Hepimiz Ermeniyiz” yazan pankartlar açarak “Biz bitti demeden bu dava bitmez” ve “Hrant’ın katili yargılansın” sloganları attı. Gazeteci yazar Aydın Engin, cinayetin ‘Paralel’ yapıya sığdırılamayacağını belirterek, “Biz başından beri bunun bir milli mutabakat cinayeti olduğunu biliyoruz” dedi.