İSTANBUL (A.A) - 
     Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin avukatlarından Serkan Günel, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine dilekçe sundu.
     Dilekçede, somut delil olmadan gözaltına alınan teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin 29 aydır tutuklu olduğu ve kendisiyle aynı dönemde, aynı koşullarla tutuklanan 4 teğmenin mahkemece tahliye edildiği belirtildi.
     Hakkında Süleyman Solmaz'la görüşmesi nedeniyle Hizb-ut Tahrir örgütüne sızma iddiası bulunduğu kaydedilen dilekçede, Çelebi'nin taksisine bindiği Solmaz'la tesadüfen karşılaştığı ifade edildi.
     İkinci ''Ergenekon'' davası duruşmasında sorgulanan Çelebi'nin cep telefonu rehberinde bulunan telefon kayıtlarıyla ilgili çelişki olduğu savunulan dilekçede, 20 Ocak 2011 itibariyle mahkemeye ulaşan bilgilerle şüphenin giderildiği ve Çelebi'nin telefonunda yer alan Mahmut Oğuz Kazancı'ya ait telefon numaralarının gözaltına alınmasından sonra Çelebi'nin telefonuna yüklendiğinin ortaya çıktığı ileri sürüldü.
     Dilekçede, bu olayın anlaşılmasından sonra kamuoyunda büyük tartışmalar yaşandığı, emniyet müdürlüğünün çözüm tutanağındaki bilgilerin ''sehven'' karışmış olabileceğini kabul ettiği ve mahkemeye ulaşan 15 Aralık 2010 tarihli bilirkişi raporuna göre telefon numaralarının Çelebi'nin telefonunda kayıtlı olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
     ''Sayın mahkemenizce müvekkilin tutukluluğuna ilişkin yeniden değerlendirme yapılması gereği doğmuştur. Emniyet Müdürlüğü personeline güven sarsılmıştır'' denilen dilekçede, tutuklu kaldığı süre 29 ayı bulan Çelebi'nin tahliye edilmesi istendi.
    
     -ÜYE HAKİME REDDİHAKİM TALEBİ-
    
     Bu arada, ''Poyrazköy'de bulunan mühimmat'' davasının tutuklu sanıklarından emekli binbaşı Levent Bektaş'ın da avukatlığını yapan Serkan Günel tarafından davaya bakan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesine sunulan dilekçede, mahkeme heyetinin üye hakimi Mehmet Ali Karababa'nın duruşmalarda yönlendirici sorular sorduğu, konuların üzerindeki sis perdesinin kaldırılmasını engellediği ve duruşmada sanıklara ısrarlı müdahalelerde bulunduğu iddia edildi.
     Dilekçede, diğer üye hakimlerin aksine emniyet müdürlüğünce kendisine özel imkanlar tanındığı savunulan Karababa hakkında, duruşmalarda tanıklara yönlendirici sorular yönelttiği, sanıklara ve avukatlarına çıkıştığı ve gazetelere yansıdığı şekliyle tarafsız hareket etmediği izlenimi uyandırdığı dikkate alınarak, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 24/1. maddesi uyarınca reddihakim kararı verilmesi talep edildi.