ANKARA - Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Türkler'i öldüren kişiler arasında bulunduğu iddiasıyla yargılanan Ünal Osmanağaoğlu'nun ''üzerine atılı suçu işlediğine dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı'' gerekçesiyle beraatına karar vermişti.   

ASLİ FAİL OLARAK KATILDI
Türkler ailesinin temyiz istemini Yargıtay 9. Ceza Dairesi, ''Kemal Türkler'in Merter'deki evinin önünde öldürülmesi eyleminde Ünal Osmanağaoğlu'nun eylem yerinin belirlenmesi, keşif yapılması, planlama aşamasında görev alması ve olay sırasında silahla ateş ederek, suça asli maddi fail olarak katıldığının anlaşıldığına'' işaret ederek, Osmanağaoğlu hakkında verilen beraat kararını oy birliğiyle bozdu.

2. AĞIR CEZA 3 KEZ BERAAT KARARI VERDİ
Daire, DİSK'in temyiz başvurusunu ise suçtan doğrudan doğruya zarar görmediği gerekçesiyle reddetmişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararının ardından davayı tekrar görüşen Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk kararında direnerek, Osmanağaoğlu hakkında 3'üncü kez beraat kararı verdi.

ZAMAN AŞIMINA BİR AY VAR
Direnme kararının da temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulunda karara bağlandı. Kurul, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin direnme kararını bozdu. Davanın 30 yıllık zaman aşımı, suç tarihi 22 Temmuz 1980 olduğu için bir ay sonra doluyor.

DAVANIN GEÇMİŞİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler'in, 22 Temmuz 1980 tarihinde evinin önünde otomobiline binmek üzereyken Ünal Osmanağaoğlu ile arkadaşları Aydın Eryılmaz, Abdülsamet Karakuş ve İsmet Koçak tarafından öldürüldüğü, koruma polisi Ali Bilsev'in de yaralandığı ifade ediliyordu.   

İddianamede, bu olaya ilişkin, Osmanağaoğlu'nun suç ortakları hakkında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesinde kamu davası açıldığı, İstanbul ilinde sıkıyönetimin kalkması nedeniyle sanık hakkındaki dosyanın ayrılarak, genel hükümler uyarınca suç yeri sorumluluk alanı olarak Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği kaydediliyordu.   



''Suçun, DGM'nin kuruluşu hakkındaki kanunun geçici 1. maddesi gereğince, kanunun yürürlüğe girdiği 1 Mayıs 1984'ten önce işlenmesi nedeniyle Osmanağaoğlu'nun DGM'de yargılanmasının mümkün olmadığı'' vurgulanan iddianamede, sanığın, TCK'nın 149/2. maddesi uyarınca ''ahaliyi ayaklandırarak birbirini öldürmeye sebebiyet vermek'' suçundan cezalandırılması talep ediliyordu.  Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 14 Nisan 2003 tarihli duruşmasında, sanık Osmanağaoğlu'nun beraatına karar verilmişti.   

Yargıtay 9. Ceza Dairesinin ilamında ise Abdülsamet Karakuş, Aydın Eryılmaz, Celal Adan, İsmet Koçak ve İsmail Aydın Esi'ye ait dava dosyalarının akıbeti ve kesinleşip kesinleşmediği konusu dosya kapsamı ile anlaşılamadığı gerekçesiyle bu hususun yeniden araştırılıp denetime olanak verecek şekilde gerekli bilgi ve belgeler getirtilip dosya içine konulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği belirtilerek, eksik soruşturma gerekçesiyle karar bozulmuştu.

Bozma kararının ardından davayı tekrar görüşen Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, hakkında Kemal Türkler'in öldürülmesi olayı ile biten suç nedeniyle 765 sayılı TCK'nın 149/2. maddesine muhalefet suçundan dava açılan sanık Ünal Osmanağaoğlu'nun, ''bu suçu işlediği hususunda mahkumiyetine yeterli ve kati deliller bulunamadığından beraatına'' hükmetmişti.

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin bu kararı da Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından bozulmuştu. Son bozma kararının ardından yerel mahkemede tekrar görüşülen davada, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi ilk kararında direndi. Direnme kararının ardından dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulunda görüşülerek karara bağlandı. (AA)