Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, hakim ve savcılara yönelik dinlemelerle ilgili önemli bir karara imza attı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görev yapan Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ve eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Yargıtay santralinin ve kendisine tahsisli telefonların yasa dışı şekilde dinlendiğini öne sürmüştü. Eminağaoğlu, Yargıtay'ın izni olmadan telefonların dinlenemeyeceğini savunmuştu. 12 Kasım 2009'da dinleme iddialarıyla ilgili açıklama yapan Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ise, "Yargıtay'ın telefonlarının dinlenebilmesi için Birinci Başkanlık Kurulu'nun izni olması lazım, karar olması lazım. Onun dışında Yargıtay'ın telefonlarının dinlenmesi mümkün değil." şeklinde konuşmuştu.

Eminağaoğlu ile Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Aydın Çayan'ın başvurusu üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığı'nın Yargıtay tarafından tahsis edilen telefonlarının dinlenip dinlenmediği, dinlenmiş ise yasal prosedüre uygun olup olmadığının araştırılması üzerine soruşturma başlatıldı. Başsavcılık incelemelerine ilişkin kararında, 2802 sayılı kanun kapsamında görev yapan kamu görevlilerinin (Yargıtay üyesi olmayan ancak Yargıtay'da görev yapan hakim ve savcılar) görev suçu ile kişisel suçlarının soruşturulmasının belirli prosedüre tabi olduğu, bu prosedürler yerine getirildiğinde haklarında yetkili ilk derece mahkemeleri tarafından karar verilmesi hukuken mümkün olduğu kaydedildi. Kararda, "Cumhuriyet Başsavcılığımız, kamu görevlilerinin sıfatı ve hukuk statülerine göre ve prosedürlerine uymak kaydı ile iletişimin denetlenmesi tedbirinin uygulanabileceği kanaatine varmaktadır." ifadesi dikkat çekti.

ARAMALARDA BİR ŞEY BULUNAMADI

Ankara Başsavcılığı, Eminağaoğlu ile Çayan'ın suç duyuruları üzerine yasa dışı dinleme iddialarını araştırdı. Bu kapsamda Yargıtay Başkanlığı ve Yargıtay Başsavcılığı santrallerindeki 414 harici, bin 700 dahili telefon numaralarının dinlenip dinlenmediği soruşturuldu. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nda kullanılan bütün sistem, veri tabanı ve diğer elektronik sistemlerde, log kayıtlarında 2 kez arama yapıldı. Birinci aramada, suç duyurusunda bulunan savcılara tahsisli telefonlar kontrol edildi. İstanbul Özel Yetkili Mahkemesi tarafından iki savcının kendilerine tahsisli telefonların dinlenmesi yönünde karar verildiği tespit edildi. Ancak, dinleme sırasında telefonlara ait herhangi bir ses kaydının TİB üzerinden dinleme yapan birime gitmediği ve hattan ses gelmemesi nedeniyle adalet müfettişliğinin sonlandırma kararı verdiği belirtildi. Yargıtay'ın telefonlarının dinlenmesiyle ilgili araştırmada ise, harici ve dahili telefonların hakkında dinleme yapıldığına dair sistemde herhangi bir veri bulunmadığı, kurum içi müdahalenin olmadığının saptandığı vurgulandı. (Zaman)