Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlanan davanın bugünkü duruşmasına, sanıklardan Abdulvahap Darendeli ve Arif Merdol ile avukatları, şikayetçi Cengiz Özdiker ve avukatı katıldı.

Darendeli ve Merdol, Yargıtayın bozma kararına uyulmasına karar verilmesini talep etti.
Sanık avukatları da bozma kararına uyulmasını istedi. Özdiker'in avukatı Nadire Özkaya ise ''Bu davanın yargılama sürecinde, iki kez yapılan Parlamento tasarrufu ile hukukun uygulanmasının baskı altına alındığını'' iddia etti.

Ulusal yargıda sonuca ulaşma ümitlerinin kalmadığını belirten Özkaya, davayla ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda bulunacaklarını söyledi.
Yargıç Musa Yeşil, ara kararında, Yargıtayın bozma kararına uyulmasına karar vererek, duruşmaya devam etti.

Sanık Abdulvahap Darendeli, öncelikle mahkemenin ''görevsizlik'' kararı vermesini talep ettiğini belirterek, bu husustan sonra gerekirse savunma yapacağını ifade etti.
Sanık Arif Merdol ise ''görevsizlik'' talebinde bulunarak, öncelikle beraatine, bu olmadığı takdirde lehe olan hususların değerlendirilmesine karar verilmesini istedi.
Sanık avukatları da öncelikle ''görevsizlik'' kararı verilmesini, bu olmadığı takdirde beraata hükmedilmesini talep etti.

Avukat Özkaya ise ''görevsizlik'' kararının yerinde olmadığını savunarak, mahkemenin görevli olduğunu ve bu yönde karar verilmesini istediklerini kaydetti.
Yargıç Yeşil, görevle ilgili itirazları değerlendirmek üzere dosyanın incelemeye alınmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

RTÜK Başkanı Dursun ile üye olarak görev yapan eski Başkan Akman'ın da arasında bulunduğu bazıları eski 8 RTÜK üyesi ve 5 bürokratı, RTÜK Uzman Denetçisi Cengiz Özdiker'in açtığı davalara ilişkin, ''Yargı kararlarını mükerreren uygulamadıkları'' gerekçesiyle, ''görevi kötüye kullanmak'' iddiasıyla yargılanmışlardı.

Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi, yargılama sonucunda, TCK'nın ''zincirleme suç'' ve ''takdiri indirim nedenleri''ne ilişkin maddelerini uygulamasının ardından, ''eylemlerinin ağırlığına ve kasıtlarının yoğunluğuna göre'', sanıklar RTÜK Başkanı Davut Dursun, halen üye olarak görev yapan eski Başkan Zahid Akman ve üye Abdulvahap Darendeli'yi, TCK'nın 257/1. maddesine göre, ''görevi kötüye kullandıkları'' iddiasıyla, 2 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırmıştı.

Aynı gerekçelerle RTÜK Başkanvekili Taha Yücel ile eski üyeler İlhan Yerlikaya, Şaban Sevinç ve Paşa Yaşar'ın 2 yıl 9 ay 10'ar gün, eski üye Arif Merdol'un 2 yıl 2 ay 10 gün hapisle cezalandırılmalarını kararlaştıran mahkeme, RTÜK bürokratı sanıklar Özgen Sezer, Şeref Ataklı, Mehmet Nuri Erikel, Lütfettin Mesutgil ve Ahmet Batun'un ise beraatlerine karar vermişti.

Mahkeme, mahkum edilen sanıkların, TCK'nın 53. maddesine göre belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarını da kararlaştırmıştı. Temyiz başvurusunun ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 3 Ağustos 2010'da kararın onanmasını istemişti.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi ise 27 Aralık 2010'da, sanıklara verilen mahkumiyet kararını bozmuştu.

Dairenin bozma ilamında, 19 Aralık 2019'da yürürlüğe giren 6086 sayılı yasayla TCK'nın ''görevi kötüye kullanma'' suçunu düzenleyen 257. maddesinin 1. ve 2. fıkralarındaki ''kazanç'' sözcüğünün ''menfaat'' olarak değiştirildiğine ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının indirildiğine dikkati çekmişti.

6086 sayılı yasa değişikliğiyle, TCK'nın 257. maddesinin 1'inci fıkrasında yer alan ''bir yıldan üç yıla kadar'' ibaresi ''altı aydan iki yıla kadar'', 2'nci fıkrasında yer alan ''altı aydan iki yıla kadar'' ibaresi ''üç aydan bir yıla kadar'' olarak değiştirilmişti.

AA