Anayasa Mahkemesi, aile hekimliği zorunluluğunun hizmete duyulan ihtiyaçtan kaynaklandığına dikkat çekti.

Tıp Alanında Bazı Düzenlemeler İçeren 5614 Sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un bazı maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemini reddeden Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı.

Devlet hizmeti yükümlülüğü bulunan tüm hekimlere uzman ve pratisyen ayrımı yapılmaksızın kendi rızaları dışında aile hekimliği yapma zorunluluğu getiren düzenlemeye yönelik Anayasa Mahkemesi'nin ret gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:

"Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olması karşısında, aile hekimliği hizmetlerinden yararlanılabilmesini sağlamak amacıyla personelin bulundukları ilde sözleşmeli aile hekimi olarak çalışabilmesi, il içerisinde görev yerinin değiştirilebilmesi bu hizmete duyulan ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır. Bu personelin aile hekimliğinde geçen süreleri de devlet hizmeti yükümlülüğünden sayılmaktadır. Kural'ın, Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen sosyal devlet niteliğine uygun olarak, Anayasa'nın 5. maddesindeki insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlama ve Anayasa'nın 56. maddesinde yer alan düzenleme kapsamında, sağlık hizmetleri alanında aile hekimine duyulan ihtiyacın karşılanması amacıyla getirildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmeli olarak çalışmak için personelin talebi ile kurum veya bakanlığın muvafakatı gerekli olduğundan, uzmanlık alanı aile hekimliği olmayan hekimlerden, aile hekimliği konusunda hizmet almak zorunda kalınması söz konusu olmayacaktır."

-BAKANLIK SAĞLIK POLİTİKALARI İÇİN TUK'DA-

Tıpta Uzmanlık Kurulu'na (TUK) verilen görevler, tıpta uzmanlık eğitimi ile ilgili bütün unsurları içermediği gibi, kurulun toplanması ve çalışması bakanlığın davetine bağlı tutuluyor. Anayasa Mahkemesi bu maddenin Anayasa'ya aykırı olmadığını da şu gerekçe ile açıkladı:

"Devletin sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenleyeceği açıkça belirtilmiştir. Sağlık hizmetlerinde asli bir unsur olan hekimlerin tıpta uzmanlıklarının sağlanmasının devlete sağlık hizmetlerine dair verilen görevler kapsamında oldunu belirten Anayasa Mahkemesi'nin kararında, Kurul'un karma bir yapıdan oluşturulduğu, bu yapının da ağırlıklı olarak belli nitelikleri taşıyan tabiplerden olduğuna dikkat çekildi. Gerekçede, Kurula, bakanlık merkez teşkilatından üye katılmasının amacının da sağlık politikaları ve sağlık planlamalarını Kurul'da dile getirmesine yönelik olduğu vurgulandı. Gerekçede, Kurul'un Tıpta Uzmanlık Sınavı yapmadığının ve uzmanlık eğitimi vermediğinin anlaşıldığına ve bu nedenle de Anayasa'ya aykırılık taşımadığına dikkat çekildi. (ANKA)
(YE/ORH)