Başvurucu Zafer Öztürk, eşinin bir üniversite hastanesinde yapılan ameliyatındaki tıbbi hata sonucu hayatını kaybettiğini, olay sebebi ile başvurduğu hukuk yollarından sonuç alamadığını belirterek anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek Anayasa Mahkemesi'ne müracaat etti.

Başvuru dilekçesinde olaylar özetle şöyle anlatıldı: "Başvurucunun eşi 6/2/2001 tarihinde rahatsızlanmış, tedavi için götürüldüğü üniversite hastanesinde yapılan ameliyatı sonrasında 20/2/2001 tarihinde vefat etmiştir. Başvurucu, eşinin ameliyatını yapan hekimin kusurlu olduğu iddiası ile 21/3/2001 tarihinde Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş, yapılan soruşturma sonucunda ilgili hekim hakkında açılan kamu davasında Denizli 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 29/1/2009 tarih ve E. 2008/810, K. 2009/35 sayılı kararı ile kamu davasının zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. Başvurucu, Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 17/6/2005 tarihinde maddi ve manevi tazminat istemiyle hukuk davası açmıştır. Anılan mahkemenin 1/10/2010 tarih ve E. 2005/394, K. 2010/178 sayılı kararı ile başvurucunun maddi ve manevi tazminat istemi reddedilmiştir. Başvurucunun temyizi üzerine söz konusu mahkemenin kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2/2/2012 tarih ve E. 2010/13450, K. 2012/1325 sayılı kararı ile onanmıştır. Başvurucunun karar düzeltme talebi ise aynı dairenin 14/6/2012 tarih ve E. 2012/5613, K. 2012/10506 sayılı kararı ile reddedilmiş, karar aynı tarihte kesinleşmiştir."

Başvuru, 1 Ekim 2012 tarihinde Anayasa Mahkemesi'ne bizzat yapıldı. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinde komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit edildi. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonu'nca, başvurunun karara bağlanması için bölüm tarafından ilke kararı alınması gerekli görüldüğünden, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 33. maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca, kabul edilebilirlik incelemesinin bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın bölüme gönderilmesine karar verildi.

Zafer Öztürk, "Eşinin ameliyatında yapılan tıbbi hata nedeniyle yaşamını yitirdiğini ve hukuk yollarına başvurmasına rağmen sonuç alamadığını belirterek, Anayasa'nın 17 ve 36. maddeleri ile tanımlanan haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek." tazminat talebinde bulundu.

Anayasa Mahkemesi, başvuru konusu kararın bireysel başvuruların incelenmeye başlandığı tarih olarak belirlenen 23 Eylül 2012 gününden önce kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından başvurunun, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin 'zaman bakımından yetkisizlik' nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerektiğine hükmetti.