Göztepe Devlet Hastanesinden emekli olan Şadan Yazıcı, 14 Kasım 2006 tarihinde eşiyle birlikte gittiği Kadıköy'deki bir alışveriş merkezinde sıvı deterjanların bulunduğu bölümde, daha önce zemine dökülen sıvı deterjana bastığı için kayarak sırt üstü yere düştü.
     Hastaneye kaldırılan Yazıcı'nın omurgasının bir bölümünde düşme nedeniyle oluşan komperesyon kırığı tespit edildi. Tıbbi tedavi uygulanarak, kırık nedeniyle 6 ay süresince çelik korse takılan ve bu sürede tedavisi yatağa bağımlı olarak gerçekleşen Yazıcı, kendisine ve evine bakacak ücretli yardımcı kişiler tuttu.
     Yazıcı, avukatı aracılığıyla zemindeki sıvı deterjanı temizlemeyerek düşmesine ve omurgasının kırılmasına neden olarak gördüğü alışveriş merkezi aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açtı.
     Şadan Yazıcı'nın avukatı İsmet Ülman tarafından Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesine olaydan yaklaşık bir yıl sonra açılan davanın dilekçesinde, alışveriş merkezinde meydana gelen kaza ve Yazıcı'nın tedavi süreci anlatıldı.
     Davacı Yazıcı'nın kazadan sonra bir yıla yakın bir süre geçmesine rağmen eski sağlığına kavuşamadığı, ağrılarının devam ettiği, hareket kabiliyetinin kısıtlandığı, eğilip yerden bir şey alamadığı ve raflardan bir şey almak için uzanamadığı kaydedilen dilekçede, göğüs hastalıkları doktoru olan Yazıcı'nın tedavisinin yıllarca çalıştığı ve emekli olduğu Göztepe Devlet Hastanesinde çalıştığı doktor arkadaşları tarafından yapılması nedeniyle maddi tazminat talebinin düşük olduğu dile getirildi.
     Dava dilekçesinde, davalı alışveriş merkezinin kazanın meydana gelmesinde yüzde 100 kusurlu olduğu, gerekli özenin gösterilmediği, yere dökülen sıvının temizlenmediği ve kazanın meydana gelmesine sebebiyet verildiği aktarılarak, Yazıcı'ya 4 bin TL maddi ve 10 bin TL de manevi olmak üzere toplam 14 bin TL tazminatın davalı şirketten alınarak davacıya verilmesi talep edildi.
    
     -ALIŞVERİŞ MERKEZİNİN SAVUNMASI-
    
     Davalı alışveriş merkezinin avukatlarınca mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde ise davacı tarafın dava konusu iddiayı ispatlayacak hiçbir delil tebliğ etmediği savunuldu.
     Dilekçede, olayda alışveriş merkezinin sorumlu olmadığı, asıl sorumluluğun alışveriş merkezinin temizlik işlerini götürü bedelli anahtar teslimi iş olarak yürüten firmada olduğu belirtilerek, alışveriş merkeziyle 5 yıllık yönetim sözleşmesi imzalayan söz konusu firmanın, kendi hesabına, kendi personeliyle, şirketlerle dilediği gibi çalışarak bu hizmeti bir bedel karşılığında yapmayı üstlendiği ifade edildi.
     ''Tazminat talebinin söz konusu olabilmesi için haksız bir eylem neticesinde bir zararın meydana gelmesi, eylem ve netice arasında illiyet bağının olması gerekmektedir'' ifadeleri kullanılan cevap dilekçesinde, davacının tazminat talebinin fahiş olduğu, manevi tazminata hükmetmeyi gerektirecek koşulların oluşmadığı ve tazminat talebinde indirim yapılması gerektiği dile getirildi.
     Dilekçede, davanın söz konusu temizlik şirketine ihbar edilerek, kendileri yönünden reddedilmesi talep edildi.
    
     -MAHKEME DEĞİŞİKLİĞİ-
    
     İhbar edilen temizlik şirketinin başka bir temizlik şirketini ihbar etme talebini reddeden Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, 5 Haziran 2008 tarihinde ''4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu'nun 3 ve 23. maddelerine göre, tüketici davacı ile satıcı ve hizmet sunan davalı arasında mal satışından kaynaklanan bir ilişki bulunduğu ve bu durumda davaya Tüketici Mahkemesi'nin bakması gerektiği'' görüşüyle görevsizlik kararı verdi.
     Mahkemenin bu kararının temyiz edildiği Yargıtay 13. Hukuk Dairesi de 10 Şubat 2009'da bu kararı onayarak davanın Tüketici Mahkemesi'ne görülmesine hükmetti.
    
     -TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN KARARI-
    
     Görevsizlik kararı ile gelen dosyaya bakan İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi hakimi Dursun Kaya, davayı 1 Temmuz 2010 tarihinde karara bağladı.
     Buna göre Kaya, davacı Yazıcı'nın kazadan sonra tedavi gördüğü dönem içinde bakıma ihtiyaç duyması nedeniyle evinde ücretli bakıcı çalıştırdığı, bunun için toplam 2 bin 800 TL ödediği, emekli doktor olan davacının tedavilerinin emekli olduğu hastanede yapılmasına ve masraflarının büyük kısmının devlet tarafından karşılanmasına rağmen devletçe karşılanmamış olan 475 TL masrafın da mevcut olduğu ve davacının toplam talep edebileceği maddi zarar tutarının başka belge sunulmadığı için toplam 3 bin 275 TL olarak belirlendiğini ifade etti.
     Hakim Kaya, davacının ayrıca 10 bin TL manevi tazminat talep ettiğini de hatırlatarak, iş yeri sahibinin ağır kusuruyla meydana gelen olay sonrasında davacının önemli sıkıntılar yaşadığının ve korse takıp uzun süre bakıma muhtaç hale geldiğinin anlaşıldığını ifade etti.
     ''Davacının gerçekleşen olayda manevi yönden zarar gördüğü kuşkusuzdur'' sözlerini kullanan Hakim Kaya, olayın gerçekleşme şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile zararın ağırlık derecesine göre, 3 bin 275 TL maddi ve 5 bin TL manevi olmak üzere 8 bin 275 TL'nin davalı alışveriş merkezinden alınarak davacı Şadan Yazıcı'ya verilmesini kararlaştırdı.



AA