Resmi Gazete'de yayımlanan Danıştay 2. Dairesi'nin kararına konu olay 2010 yılında Adana'da yaşandı. Ağrı'da sözleşmeli öğretmenken eş durumu nedeniyle Adana'ya atanan öğretmenin sürekli görev yolluğu için yaptığı başvuru Seyhan İlçe Milli Eğitim müdürlüğü tarafından reddedildi. Danıştay'ın daha önce yürütmesini durdurduğu "Sözleşmeli personele geçici görev yolluğu dışında harcırah ödenemez" düzenlemesine göre yapılan ret işlemini yargıya taşıyan öğretmenin davasında, Adana 1. İdare Mahkemesi öğretmeni haklı buldu. Mahkeme, yolluk ödenmesi için yapılan başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak tutarın yasal faizle birlikte davacı öğretmene verilmesine hükmetti. Karara itiraz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Adana Bölge İdare Mahkemesi ise davayı süre aşımı nedeniyle reddetti. Bu karar üzerine davacı öğretmen Bölge İdare Mahkemesi'nin kararını Danıştay'a taşıdı. 


Danıştay 2. Dairesi Bölge İdare Mahkemesi'nin kararını bozarak, dava süresinin nasıl hesaplanacağı konusunda kararını verdi. Davaya konu atama kararında "yolluklu-yolluksuz" ifadesinin bulunmadığına dikkat çeken Daire, kararında şu ifadelere yer verdi: 


"Her ne kadar Adana Bölge İdare Mahkemesi'nce, 17.12.2010 tarihli onayla atanan davacının atandığı yerde göreve başladığı 30.12.2010 tarihinin, yasa uyarınca kendisine yolluk ödenmediğini öğrendiği son tarih olarak kabulünün gerekmekte olduğu belirtilerek ve yapılan hesaplama sonucu, dava süre aşımı yönünden reddedilmiş ise de, dava konusu olayda başvuru öncesinde davacıya tebliğ edilmek suretiyle kendisine yolluk verilmeyeceğine ilişkin bir işlemin mevcut olmaması karşısında; yolluk ödenmesi talebiyle sonradan yapılan başvuru, 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında yapılmış bir başvuru niteliğini taşıdığından, bu konuda çıkan uyuşmazlıkta atandığı yerde göreve başlama tarihinin dava açma süresi için başlangıç olarak alınmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.() Bu nedenle, Adana Bölge İdare Mahkemesinin, yürürlükteki hukuka aykırı sonuçlar ifade ettiği açık bulunan 22.11.2011 günlü sayılı kararında hukuki isabet görülmemiştir."


Anka