Denizli’de ikamet eden bir şahıs, bankaya olan borcunu ödeyemedi. Buna karşılık banka, şahsı mahkemeye verdi. Mahkeme kararına göre şahsa haciz işlemi uygulanması kararlaştırıldı. Mahkeme kararı gereği şahsın evindeki televizyon ve bilgisayara el konuldu.

MAHKEME: TELEVİZYON VE BİLGİSAYAR LÜZUMLU EŞYALAR DEĞİL!

Haciz işlemi sonrası borçlu kişi Denizli 3’üncü İcra Mahkemesi’ne başvurarak aile bireyleri için lüzumlu olan ev eşyalarının haczedildiğini belirterek haczin kaldırılması yönünde talep ve itirazda bulundu. Şahsın itirazını değerlendiren mahkeme, istemin haczedilmezlik şikâyeti niteliğinde olduğunu kabul etti fakat yasal düzenlemedeki ‘lüzumluluk’ kriterinin ev yaşamının sürdürülmesi için mutlaka gerekli ‘olmazsa olmaz’ kabul edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Haczedilen eşyalardan televizyon ve uydu cihazının geniş halk kitleleri tarafından daha çok dizi ve yarışma programları gibi eğlence amaçlı yayınların izlenmesi için kullanıldığını savunan Denizli 3’üncü İcra Mahkemesi, mahkeme sonucunda bu eşyaların ev yaşamının sürdürülmesinde lüzumlu olan eşyalar olmadığı yönünde karar verdi.

‘BİLGİSAYAR OLMADAN EV YAŞANTISI RAHATLIKLA SÜRDÜRÜLEBİLİR’

Bilgisayarın da ev yaşamının sürdürülmesi için zorunlu eşya olarak görülmediği davada bilgisayar olmadan ev yaşantısının rahatlıkla sürdürülebileceği belirtildi. Mahkeme, bu gerekçeleri öne sürerek borçlu kişinin itirazını reddetti ve haczedilen eşyaların iade edilmemesine karar verdi.

YASA NE DİYOR?

Bilindiği gibi 3’üncü Yargı Paketi’nin yasalaşması ile birlikte haciz uygulamalarında evde lüzumlu görülen ve kişinin yaşamsal fonksiyonlarını sürdürebilmesi için gerekli olan eşyalara el konulamayacağı maddesine yer verilmiş ve yasaya göre evdeki buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, koltuklar, kıyafet dolapları, bilgisayarlara el konulmayacağı ve süs, ziynet eşyaları, antika ve paranın hepsinin alınmayacağı konusunda fikir birliğine varılmıştı. (Hukukihaber.net)

İLGİLİ KARARI OKUYUCULARIMIZLA PAYLAŞIYORUZ