TCK- MADDE 161
Hileli iflâs

(1) Malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunan kişi, bu hileli tasarruflardan önce veya sonra iflasa karar verilmiş olması halinde, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hileli iflasın varlığı için;

a) Alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması, gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunması,

b) Malvarlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek için ticari defter, kayıt veya belgelerin gizlenmesi veya yok edilmesi,

c) Gerçekte bir alacak ve borç ilişkisi olmadığı halde, sanki böyle bir ilişki mevcutmuş gibi, borçların artmasına neden olacak şekilde belge düzenlenmesi,

d) Gerçeğe aykırı muhasebe kayıtlarıyla veya sahte bilanço tanzimiyle aktifin olduğundan az gösterilmesi,

Gerekir.



TCK- MADDE 162
Taksirli iflas
(1) Tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemesi dolayısıyla iflasa sebebiyet veren kişi, iflasa karar verilmiş olması halinde, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.



İİK-MADDE 311
II - HİLELİ İFLAS 
HİLELİ İFLAS HALLERİ:
(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/129 md.)

İflasından evvel veya sonra alacaklılarını zarara sokmak kasdiyle ve hususiyle aşağıdaki suretlerle hileli muamelelerde bulunan kimse hileli müflis sayılır ve Türk Ceza Kanununa göre cezalandırılır:

1. Alacaklıların müşterek rehini makamında olan mallarını tamamen veya kısmen kaçırır, gizler veya tahrip ederse;

2. Alacaklıların zararına olarak hakikata aykırı makbuzlar verir veya yazı ile borç ikrar ederse;

3. Muvazaalı satışlar, muameleler yahut bağışlamalar yaparsa;

4. Evlenme mukavelesinde hakikaten getirilmemiş bir çeyizi getirilmiş gibi tanır ve karı da bu mukaveleyi kocasının alacaklılarına karşı istimale kalkışırsa;

5. Hakikata aykırı borç ikrar etmek yahut muvazaalı muameleler ve mukaveleler yapmak suretiyle alacaklılarını zarara sokarsa;

6. Borcu mevcudu ile alacağından ziyade olduğunu bildiği halde ehemmiyetli kıymeti haiz ticari mallarını yahut fabrikasının mahsullerini hem satış gününün piyasasından, hem de malolduğu veya satınalındığı 
kıymetten pek aşağı bir fiyatla satmak suretiyle mevcudunu israf ederse;

7. Konkordato mukavelesi haricinde alacaklıya hususi menfaatler temin ederse;

8. Hakikate aykırı muhasebe ve sahte bilançolarla aktifini hakikatte olduğundan fazla veya noksan gösterirse.

(Değişik fıkra: 06/06/1985 - 3222/38 md.) Bir numaralı bentte yazılı malların kıymetine göre Türk Ceza Kanununun 522 nci maddesi tatbik olunur.

Bir numaralı bentte yazılı suçları yapanlar müflisin evi halkından kimseler ise müflis gibi cezalandırılırlar.

Türk Ceza Kanununun iştirak hükümleri dışında kalsa dahi, müflisin aktifini azaltmak maksadiyle ona ait taşınır ve taşınmaz malları kısmen veya tamamen saklıyan veya kaçıran ve muvaza ile temellük eden veya bu hususlarda yataklık veya tavassut eden veya iflas masasına müracaat ile kısmen veya tamamen asılsız alacaklarını kaydettiren veya müflisin tediye kabiliyetini azaltmak maksadiyle kendi adına veya müstear adla ticari faaliyetlere girişen kimseler hakkında dahi aynı cezalar uygulanır.

T.C
YARGITAY
15.CEZA DAİRESİ 
ESAS NO.2014/20990
KARAR NO.2014/20562
KARAR TARİHİ.08/12/2014 
Tebliğname No : 15 - 2014/365580
MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/10/2011
NUMARASI: 2008/394 (E) ve 2011/298 (K)
SUÇ : Hileli iflas

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Dosya içeriğinden, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğuna kayıtlı olarak faaliyet gösteren .... Denizcilik Tic. Aş'nin İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/12/2006 tarihli kararıyla iflasına karar verilmiş ve İstanbul 2. İflas İdaresi tarafından tasfiye işlemlerinin yapılması sırasında sanığın İİK 311 maddesi kapsamında tasfiye memuru olarak alacaklıları zarar uğratıcı işlem yaptığı ve mahkemece 1 mali müşavir ve 1 emekli bankacı ,Sayıştay denetçisinden alınan raporda ise sanığın olmayan bir borcun ödenmiş gibi gösterilmesi için gerçeğe aykırı belge düzenlediği böylece hileli yollara başvurularak hileli iflas fiilinin işlendiği ifade edilmiş olup mahkemece de bu rapora dayanılarak sanığın TCK'nın 161/1-c maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmiş ise de,

Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması açısından, şirkete ait muhasebe kayıt, defter ve belgeleri üzerinde, Ticaret, İcra ve İflas ve Ceza Hukuku alanında uzman üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılarak TCK'nın 161, 162 maddelerinde sayılan eylem ve işlemlerin bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmadan yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/12/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


kararara.com