T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/15593
K. 2018/23
T. 8.1.2018

* İCRA EMRİNİN İPTALİ ( İcra Emri Borçlu Vekiline 10.10.2012 Tarihinde Tebliğ Edildiği/Bedelin Alacaklı Hesabına 11.10.2012 Tarihinde Gönderildiği - Bu Durumda Alacaklı Takip Tarihinde Ödemeden Haberdar Olmadığından Takibinde Haklı Olacağı/Bu Halde TBK 100. Maddesine Göre Yapılan Ödemenin Öncelikle Takip Masrafları ve Faize Mahsup Edileceği Göz Önünde Bulundurularak Bakiye Alacağın Belirlenmesi Gerekirken Asıl Alacağın İtfa Sebebiyle Geri Bırakılmasına Karar Verilmesinin Doğru Görülmediği )

* ALACAKLININ TAKİP TARİHİNDE ÖDEMEDEN HABERDAR OLMAMASI ( Takibinde Haklı Olacağı/Bu Halde TBK 100. Maddesine Göre Yapılan Ödemenin Öncelikle Takip Masrafları ve Faize Mahsup Edileceği Göz Önünde Bulundurularak Bakiye Alacağın Belirlenmesi Gerekirken Asıl Alacağın İtfa Sebebiyle Geri Bırakılmasına Karar Verilmesinin Hatalı Olacağı )

* İTFA ( İcra Emrinin İptali/İcra Emri Borçlu Vekiline 10.10.2012 Tarihinde Tebliğ Edildiği Bedelin Alacaklı Hesabına 11.10.2012 Tarihinde Gönderildiği - Bu Durumda Alacaklı Takip Tarihinde Ödemeden Haberdar Olmadığından Takibinde Haklı Olacağı/Bu Halde TBK 100. Maddesine Göre Yapılan Ödemenin Öncelikle Takip Masrafları ve Faize Mahsup Edileceği Göz Önünde Bulundurularak Bakiye Alacağın Belirlenmesi Gerekirken Asıl Alacağın İtfa Sebebiyle Geri Bırakılmasına Karar Verilmesinin Doğru Görülmediği )

6098/m.100

2004/m.33/2

ÖZET : Borçlu vekili, takibe dayanak ilamda hükmedilen 18.508,30 TL alacağın 09.10.2012 tarihinde alacaklı vekilinin borçlu idareye yaptığı başvuruda bildirdiği hesaba yatırıldığı halde, anılan borç miktarı bakımından takip başlatılmasının yasaya aykırı olduğunu açıklayarak icra emrinin iptalini istemiştir. İcra emri borçlu vekiline 10.10.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. HSBC'nin dosya içerisinde yer alan müzekkere cevabına göre 18.508,30 TL alacaklı hesabına 11.10.2012 tarihinde gönderilmiştir. Bu durumda alacaklı takip tarihinde ödemeden haberdar olmadığından takibinde haklıdır. Bu halde TBK 100. maddesine göre, yapılan ödemenin öncelikle takip masrafları (icra vekalet ücreti dahil) ve faize mahsup edileceği göz önünde bulundurularak, bakiye alacağın belirlenmesi gerekirken asıl alacağın itfa sebebiyle geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir.

DAVA : Taraflar arasında görülen ve yukarda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Borçlu vekili, takibe dayanak ilamda hükmedilen 18.508,30 TL alacağın 09.10.2012 tarihinde alacaklı vekilinin borçlu idareye yaptığı başvuruda bildirdiği hesaba yatırıldığı halde, anılan borç miktarı bakımından takip başlatılmasının yasaya aykırı olduğunu açıklayarak icra emrinin iptalini istemiştir.

Mahkemece, takibe konu ilamda hükmedilen alacağa dair 18.508,30 TL'nin 11.10.2012 tarihinde, icra emrinin tebliğinden sonra alacaklının borçlu idareye bildirdiği hesaba yatırıldığı gerekçesiyle takip talebi ve icra emrinde talep edilen 18.508,30 TL asıl alacak kısmına dair itfa sebebiyle İİK'nun 33/2 maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.

6098 Sayılı T.B.K'nun 100. maddesinde, ''Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir.'' hükmü yer almaktadır.

Somut olayda, takip dayanağı ... 2.Vergi Mahkemesi'nin 2012/28 Esas 2012/1596 Karar sayılı ilamına göre 08.10.2012 tarihli takip talepnamesi ile 18.508,30 TL asıl alacak, 600,00 TL ilam vekalet ücreti, 55,00 TL yargılama gideri, 877,00 TL faiz ve 382,80 TL faiz olmak üzere toplam 20.423,10 TL talep edilmiştir. İcra emri borçlu vekiline 10.10.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. HSBC'nin dosya içerisinde yer alan müzekkere cevabına göre 18.508,30 TL alacaklı hesabına 11.10.2012 tarihinde gönderilmiştir. Bu durumda alacaklı takip tarihinde ödemeden haberdar olmadığından takibinde haklıdır. Bu halde TBK 100. maddesine göre, yapılan ödemenin öncelikle takip masrafları (icra vekalet ücreti dahil) ve faize mahsup edileceği göz önünde bulundurularak, bakiye alacağın belirlenmesi gerekirken asıl alacağın itfa sebebiyle geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366 ve 6100 Sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 08.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.