YARGITAY 15.HUKUK DAİRESİ 
ESAS: 2014/6655
KARAR: 2015/371

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Dava, eser sözleşmesi uyarınca davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-Taraflar arasında düzenlenen tarihsiz “senet teslim tesellüm protokolü” uyarınca davacı tarafından davalıya 10.12.2007 tanzim tarihli ve 320.000,00 TL bedelli bono verilmiştir. Davalı, davacı aleyhine ... 2. İcra Dairesi'nin 2012/8515 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış, davacı taraf bononun muaccel olmadığından bahisle borçlu olunmadığının tespitini talep etmiş, yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın reddine, asıl alacağın %20'si olan 64.000,00 TL tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiştir.

Yapılan yargılama sırasında mahkeme tarafından 28.12.2012 tarihinde, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile takip dosyasındaki miktarın %15 karşılığı teminat mukabilinde dava sonuçlanıncaya kadar takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72/2. maddesinde, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin talep halinde alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında icra takibin durdurulmasına karar verilebileceği, 72/4. fıkrasında ise, davanın alacaklı lehine sonuçlanması durumunda ihtiyati tedbirin kalkacağı ve aynı zamanda alacaklının uğradığı zarar karşılığında %20'den az olmamak üzere alacaklı lehine tazminata hükmedileceği düzenlenmiştir. Söz konusu madde uyarınca alacaklı lehine tazminata hükmedilebilmesi için borçlu tarafından yatırılacak teminat karşılığında takibin durmasına karar verilmesi ve bu kararın infaz edilerek takibin durdurulması şarttır. 

Somut uyuşmazlıkta, mahkeme tarafından her ne kadar 28.12.2012 tarihinde verilen karar ile takibin durmasına karar verilmiş ise de, icra dosyası incelendiğinde davacı borçlu tarafından teminat yatırılmadığından takip işlemlerinin devam ettiği anlaşıldığından ortada duran bir takipten söz edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece davalı lehine tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi gereği kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. 

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile, kararın hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “Kadıköy 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/8515 Esas sayılı dosyasındaki asıl alacağın %20'si olan 64.000,00 TL tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” cümlesinin çıkartılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



kararara.com