T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/21658
K. 2008/18649
T. 1.7.2008

• İŞYERİNDE ÇIKAN KAVGADA KÜFREDEN İŞYERİ YETKİLİSİNE İŞÇİNİN KÜFRETMESİ ( İşyeri Yetkilisinin Daha Fazla Kusurlu Olduğu - Daha Fazla Kusurlu Olan İşyeri Yetkilisinin İş Akdi Feshedilmediği Halde Küfre Küfürle Karşılık Veren Davacı İşçinin İş Akdinin Feshinin Haklı Olmadığı )

• İŞ AKDİNİN FESHİ ( Kızının Düğünü İçin İşyeri Yetkilisinden İzin İsteyen Davacıya İzin Verilmemesi Üzerine Çıkan Tartışmada İşyeri Yetkilisinin Davacıya Küfretmesi Üzerine Davacının da İşyeri Yetkilisine Küfretmesi - İşyeri Yetkilisi İşten Çıkarılmadığı Halde Davacının İş Akdinin Feshinin Haksız Olduğu )

• EŞİT DAVRANMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( İşverenin İş Akdinin Feshinde Eşit Davranmakla Yükümlü Olduğu - Davacı İşçiye Küfrettiği Halde Küfreden İşyeri Yetkilisinin İş Akdi Feshedilmemesine Rağmen Davacı İşçinin İş Akdinin Feshinin Haklı Olmadığı )
4857/m. 25/II-b-d

ÖZET : İşveren iş akdinin feshinde de eşit davranmakla yükümlüdür. Daha fazla kusurlu durumda olan işçinin iş akdine son verilmeden davacı işçinin iş akdine son verilmiş olmakla, yapılan fesih haklı değildir.

DAVA : Davacı, kıdem , ihbar tazminatı, hafta tatili ücreti, alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi İ.Polat tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, kızının düğünü olması nedeni ile 14.08.2006 tarihinde işyeri müdüründen izin aldığını, şoför başı İsmail'e söylediğinde izin vermediğini söylediğini, kızının düğünü olduğunu belirttiğinde İsmail'in “...iktir git...” diye hitap ettiği, bunun üzerine kendisinin de ona küfür ile karşılık verdiğini , iş akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinde bulunmuştur.

Davalı davacının şoförbaşı İsmail'e hitaben “...ben yarın için müdürden izin aldım, haberin olsun..” dediğini, İsmail'in de kendisine “...aylık 2 gün mazeret izin hakkı olduğunu, onları kullandığını, sana izin vermem... müdür beyle görüşeceğim “ dediğini, bunun üzerine davacının “...bana izin vermeyecek adamın ..mına koyarım.” şeklinde küfür ettiğini, dövmek için saldırdığını, iş akdinin haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece davacının kendisine izin vermeyeceğini belirten şoför başı ile tartışıp küfretmesi, üstüne yürümesi neticesinde iş akdinin haklı olarak feshedildiği kanaati ile kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddine karar verilmiştir.

Karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş akdinin davalı işveren tarafından haklı olarak feshedilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

Uyuşmazlığın normatif dayanakları 4857 Sayılı Yasanın 25/II- ( b ) ve ( d ) maddeleridir. Sözü edilen hükümlere göre: İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması; İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması durumunda işverenin derhal fesih hakkı doğmaktadır.

Taraflarca dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; olayın, işveren vekili durumundaki işyeri yetkilisinden kızının düğünü nedeni ile izin almasına rağmen aynı işyerinde şoför başı olan kişinin izin vermek istememesi nedeni ile davacı işçinin huzursuzluk yaşamasına neden olduğu, çıkan tartışmada şoför başı olan diğer işçinin davacı işçiye küfür etmesinden sonra davacı işçinin de bu kişiye küfür ettiği; öte yandan davacı işçiye küfür ettiği sabit olan diğer işçi şoför başının iş akdine son verilmediği,çalışmasına devam ettiği anlaşılmaktadır. Davalı işveren iş akdinin feshinde de eşit davranmakla yükümlüdür. Somut olayda daha fazla kusurlu durumda olan işçinin iş akdine son verilmeden davacı işçinin iş akdine son verilmiş olmakla, yapılan fesih haklı değildir. Böyle olunca yukarıda sözü edilen kanun hükümleri uyarınca kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin kabulü yönünde hüküm kurulmalıdır.

Yukarıda açıklanan gerekçe ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin kabulü gerekirken reddi hatalıdır.

SONUÇ :
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 1.7.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.


kazanci.com.tr