T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/38095
K. 2015/32310
T. 9.11.2015

* KENTSEL DÖNÜŞÜM VE GELİŞİM PROJESİ İLE İLGİLİ OLARAK DAVALI TARAFINDAN TAAHHÜT EDİLEN İŞLEMLERİN İPTALİNE KARAR VERİLMESİ NEDENİYLE UĞRANILAN ZARAR (Davalı İdare İle İmzalanan Konut Sözleşmesinin Özel Hükümlere Tabi Bir Sözleşme Olduğu/Adli Yargı Mahkemelerinin Görevli Olduğu)

* SÖZLEŞMENİN TARAFLARIN ÖZGÜR İRADESİ İLE DÜZENLENMESİ (Davalı İdare İle İmzalanan Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi Tapu Tahsis Belgeli Tesis Karşılığı Konut Sözleşmesi Uyarınca Edimlerini Yerine Getirmesine Rağmen Davalının Sözleşmeyi Haksız Yere Feshettiği İddiası/Taraflar Arasında Düzenlenen Sözleşme Özel Hukuk Hükümlerine Tabi Bir Sözleşme Olup Uyuşmazlıkta İdari Yargının Değil Adli Yargı Mahkemelerinin Görevli Olacağı)

* YARGI YOLU (Davalı İdare İle İmzalanan Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi Tapu Tahsis Belgeli Tesis Karşılığı Konut Sözleşmesi Uyarınca Edimlerini Yerine Getirmesine Rağmen Davalının Sözleşmeyi Haksız Yere Feshettiği İddiası)

ÖZET : Davacı, davalı idare ile imzalanan Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi Tapu Tahsis Belgeli Tesis karşılığı Konut sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşmeyi haksız yere feshettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme özel hukuk hükümlerine tabi bir sözleşmedir. Sözleşmenin, tarafların özgür iradesi ile düzenlendiği, davacının özel hukuk hükümlerine tabi bu sözleşme uyarınca kişisel hakka dayanarak talepte bulunduğu, bu nedenle uyuşmazlıkta idari yargının değil, adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.Bu nedenle mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi zorunludur.

DAVA : Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, Mamak ilçesi Ş... Mah. ... ada ... nolu parselde bulunan gecekondusunun işgal ettiği 145 m2'sine imar affından yararlanan H.S'den enkaz satışı yolu ile devralarak zilyet olduğunu, davalı ile aralarında yapılan 5857 analiz nolu tapu tahsis belgeli konut sözleşmesi gereği 3.262,50 TL arsa bedelinin tahsis edildiğini, taahhüt edilen 100 m2 dairenin inşaat alanına tekabül eden eksik arsa payı için 30.727,50 TL borç tahakkuku yapıldığını, dava tarihi itibariyle 14.341,86 TL ödediğini, sözleşme gereği edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının 21.5.2013 tarihli işlemle yapının Boğaziçi Mah. Kadastro 3381 ada 20-21 nolu parselde kaldığını, bu parsellerin de şahıs mülkiyetinde olduğunu gerekçe göstererek sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ile bu yöndeki muarazanın önlenmesine, kıymet takdir raporuna göre ödenmesi gereken bakiye 7.907,00 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, olmadığı takdirde arsa bedelinin ödenmiş olduğu nazara alınarak 3381 ada 23 parselde tahsis edilen 145 m2 den düzenleme ortaklık payının düşülmesi sonucu kalan payın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tahsise konu 145 m2 arsadan DOP payı düşülerek kalan kısmın ağaç bedelleri nile birlikte kamulaştırmasız el atma kapsamında şimdilik 10.000,00 TL sının yasal faiziyle tahsiline, sözleşmenin feshi sebebiyle daire karşılığı borçlanma olarak dava tarihine kadar ödenmiş olan 14.341,86 TL nın ödeme tarihindeki alım gücünün hesaplanarak dava tarihindeki güncel bedelinin ödenmesine, davalıya devredilen yapının dava tarihindeki gerçek bedelinin kamulaştırmasız el atma kapsamında şimdilik 1.000,00 TL sının yasal faiziyle tahsiline, bunlar da olmadığı takdirde 02.07.1986 da arsa bedeli olarak ödediği 18.132,00 TL ile sözleşme gereği ödediği 3.262,50 TL tahsis bedelinin ve daire karşılığı eksik arsa payı karşılığı ödediği 14.341,86 TL nın ödeme tarihindeki alım gücünün hesaplanıp dava tarihine uyarlanarak tahsiline, bu bedele dava tarihinden itibaren yasal uygulanmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı, idari yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesini dilemiştir.

Mahkemece, uyuşmazlığın Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi ile ilgili olarak davalı tarafından taahhüt edilen işlemlerin iptaline karar vermesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zarardan kaynaklandığı, davanın idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar görenler tarafından açılan tam yargı davaları kapsamında idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile yargı yolu yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalı idare ile imzalanan Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi Tapu Tahsis Belgeli Tesis karşılığı Konut sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşmeyi haksız yere feshettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasında düzenlenen 17.11.2008 tarihli sözleşme özel hukuk hükümlerine tabi bir sözleşmedir. Sözleşmenin, tarafların özgür iradesi ile düzenlendiği, davacının özel hukuk hükümlerine tabi bu sözleşme uyarınca kişisel hakka dayanarak talepte bulunduğu, bu nedenle uyuşmazlıkta idari yargının değil, adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.(HGK'nun 10.06.2015 tarih ve 2014/13-2459 Esas, 2015/1521 Karar sayılı ilamı)Bu nedenle mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi zorunludur. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı edip yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



kazanci.com.tr