Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, boşanma davası açabilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmadığını, kusuru daha fazla olan eşin de boşanma davası açabileceğini belirtti. Daire, boşanmaya karar verebilmesi için davalının az da olsa kusurunun bulunduğunun saptanması gerektiğine hükmetti.
İstanbul'da yaşanan olayda, davcı koca karısından boşanma istemiyle Kartal 3.Aile Mahkemesine dava açtı. Başvuruyu değerlendiren mahkeme, evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede ve temelinden sarsıldığını belirterek çiftin boşanmasına karar verdi.
Bunun üzerine kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, toplanan delillerde davacı kocanın başka kadınla gayriresmi olarak karı koca hayatı yaşadığının ve birlik görevini yerine getirmediğinin belirlendiğini bildirdi. Daire kararında, ayrıca olayda davalı kadının herhangi bir kusurunun olmadığı da vurgulandı. Daire, fiili ayrılığın da başlı başına boşanma nedeni olarak kabul edilemeyeceğinin altını çizdi.

-"DAHA FAZA KUSURLU EŞ DE BOŞANMA DAVASI AÇABİLİR"-

Kararda, "boşanmayı elde etmek isteyen bir kişinin karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada "mademki birlik artık sarsılmış' diyerek boşanma davası açabileceği" ifade edildi.
Boşanma davası açabilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmadığını, kusuru daha fazla olan eşin de boşanma davası açabileceğinin belirtildiği Daire kararında, ancak boşanmaya karar verebilmesi için davalının az da olsa kusurunun bulunduğunun tespit edilmesi gerektiğini vurguladı. Kararda, olayda evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığının kuşkusuz olduğu vurgulanarak "Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir" denildi.
Daire, verilen boşanma kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu kaydederek, yerel mahkeme kararını bozdu.


(ANKA)