T.C.
İZMİR   TÜRK MİLLETİ ADINA 
9. İCRA HUKUK MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR


ESAS NO       : 2016/181 
KARAR NO    : 2016/480
TAKİP NO       : 2016/….. 28.İcra Müdürlüğü

HAKİM    : ................
KATİP    :  ...............

ŞİKAYETÇİ : …………….. 

VEKİLİ    : Av. ................

KARŞI TARAF : …………  İNŞ MOB SAN TİC LTD ŞTİ 
Yeşillik Cad. No:……. Karabağlar/ İZMİR
VEKİLİ    : Av. …….. - …  Karşıyaka/ İZMİR
TALEP    :  Memur Muamelesini Şikayet
TALEP TARİHİ    : 16/03/2016
KARAR TARİHİ    : 16/06/2016
KARAR YAZMA TRH : 23/06/2014
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şikayetçi vekili, alacaklı tarafça yapılan takipte borçlunun müstakbel alacaklarının haczi için müzekkere gönderildiğini, haciz müzekkeresi ile ancak mevcut mal, hak ya da alacak üzerine haciz konulabileceğini, bu durumda 3. kişinin itirazına ilişkin düzenleme bulunmadığını, alacağın doğumundan önce gönderilen haciz yazılarının hüküm ifade etmeyeceğini, müstakbel alacak için haciz yazısı gönderilebilmesinin 3. kişi ile borçlu arasında süre gelen bir hukuki ilişkinin mevcut olması gerektiğini, borçlu ile …… arasında süre gelen bir ilişki bulunmadığından, müstakbel alacağın haczi için müzekkere gönderilemeyeceğini ileri sürerek 11/03/2016 tarihli karar ve müzekkerenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Karşı taraf vekili, müstakbel alacaklar için haciz müzekkeresinde gönderilmesinde hukuki engel bulunmadığını savunarak talebin reddini istemiştir. 

28. İcra Müdürlüğünün 2016/…. sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının …..... Ltd. Şti., borçlunun …… ... Ltd. Şti. olup, takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin talebi ile ………ne 11/03/2016 tarihli müzekkere gönderilerek “borçlunun doğmuş ve doğacak tüm hak ediş ve alacaklarına haciz konulduğu belirtilerek, mevcut alacakların müdürlük hesabına gönderilmesi ve şirketin alacakları doğdukça yine aynı hesaba gönderilmesinin” istendiğini, …….. tarafından 07/03/2016 günü “borçlunun ……….. nezdinde doğmuş alacağı bulunmadığı” belirtilerek itiraz edildiği, alacaklı vekilince “ ……….ne gönderilen yazının haciz ihbarnamesi olmadığından haczin tatbiki için yeniden gönderilmesi” istendiği ve müdürlükçe aynı gün yazının gönderildiği görülmüştür. 

İki kişi arasında mevcut olan bir hukuki ilişkiye dayanan, henüz doğmamış olmakla birlikte ilerde doğması muhtemel bulunan alacaklara müstakbel alacak denir. müstakbel yada doğacak alacaklar için haciz ihbarı yada haciz yazısı gönderilebilmesi, üçüncü kişi ile borçlu arasında süregelen bir hukuki ilişkinin varlığına bağlıdır. Hukuki münasebetin varlığı ve bu ilişki nedeniyle borçluya ödenecek ve devamlılık arzeden bir alacağın bulunduğu hallerde, üçüncü kişiye haciz yazısı gönderilebilir. Müstakbel bir alacaktan bahsedilebilmesi için, bir hukuki ilişkinin mevcut olması, bu hukuki ilişkiden doğacak alacağın cinsinin ve borçlunun belli olması yeterlidir. Alacağın miktarının belli olup olmaması veya böyle bir alacağın doğmama ihtimalinin bulunması önemli değildir. 

Dosyamızda borçlu şirket ile şikâyetçi arasında mevcut bir ilişkinin bulunmadığı anlaşılmakla haciz müzekkeresi gönderilmesi doğru bulunmayarak şikayetin kabulüne karar verilmiştir. 

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Şikayetçinin talebinin KABULÜNE,
1-İcra Müdürlüğünün 11/03/2016 günlü kararın ve haciz müzekkeresinin “... doğacak tüm hak ediş ve alacaklarına haciz konulmasına” ilişkin kısmının iptaline, 
2- 13,50 TL başvuru, 29,20-TL maktu karar harcı toplam 42,70-TL’nin karşı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Şikayetçinin yaptığı 20,00 TL yargılama giderinin karşı taraftan alınarak şikayetçiye verilmesine, 
4-600,00 TL vekalet ücretinin karşı taraftan alınarak şikayetçiye verilmesine, 
5-Avansın kullanılmayan kısmının şikayetçiye iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tefhiminden itibaren 10 gün içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/06/2016


T.C.
YARGITAY
12.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2014/32825
KARAR NO:2015/4056 
KARAR TARİHİ.26.02.2015


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde genel haciz yoluyla ilamsız takibe başlanıldığı, şikayetçi üçüncü şahıs vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, müvekkiline İİK'nun 89/1. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilerek borçlunun doğacak tüm hak ve alacakları ile tüm istihkaklarının haczinin talep edildiğini, borçlunun doğacak alacaklarının haczedilemeyeceğini ileri sürerek 89/1 haciz ihbarnamesinin bu kısmının iptalini talep ettiği, mahkemece, doğacak alacakları ibaresinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.

Borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacakları taşınır niteliğinde olduğundan, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı, İİK.nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince üçüncü kişiye yazılacak bir haciz yazısı ile haciz konulmasını isteyebileceği gibi, üçüncü kişiye İİK.nun 89. maddesine göre haciz ihbarı gönderilmek suretiyle de haczini talep edebilir. Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczi ise ancak İİK.nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkündür.

Her iki hal İİK.nun farklı maddelerinde düzenlenmiş olup sebep ve sonuçları değişiklik arz eder. 

İİK.nun 78. maddesi gereği, 3. kişiye doğrudan doğruya haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, 3. kişi tarafından yapılması gereken borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise haczedilecek mal ve hak bulunmadığını icra dairesine bildirmektir. İİK.nun 89. maddesinden farklı olarak 3. kişinin doğrudan doğruya İİK.nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, haciz yazısına cevap vermemesi halinde 3. kişi nezdinde kesinleşen haciz konusu bir alacak yoktur.

Somut olayda 3. kişiye gönderilen 28/11/2012 tarihli yazı, İİK'nun 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresi olup 3. kişi aleyhinde İİK.nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağından haciz müzekkeresinin iptalinin istemesinde şikayetçinin hukuki yararı yoktur.

O halde mahkemece, şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.


SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




kararara.com