(ANKA) - Özelleştirmeler başlamadan önce Türk Telekom'da çalışan bir memur, özelleştirme uygulamaları kapsamında 4046 sayılı Yasa'nın 22. maddesi uyarınca başka bir kuruma atandı. Davacı memur, Türk Telekomünikasyon A.Ş. tarafından düzenlenen maaş nakil ilmühaberinin yeniden düzenlenmesi istemiyle Ankara 15. İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Ankara 15. İdare Mahkemesi, Türk Telekomünikasyon A.Ş.'deki Hazineye ait hisselerden yüzde 55'inin, Bakanlar Kurulu'nun Hisse Satış Sözleşmesi ile satıldığını anımsattı. 2005 tarihinden sonra Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin özel hukuk tüzel kişisi olduğunu belirten mahkeme, özel hukuk tüzel kişisinin işlemlerine karşı idari yargıda dava açma olanağı olmadığını kaydetti. Mahkeme, çözümünün idari yargı mercilerinin görev alanına girmediği gerekçesiyle davayı görev yönünden reddetti.

-GÖREV YERİ DANIŞTAY-

Karara itiraz edilence dosya Danıştay'ın gündemine geldi. Temyiz talebini kabul eden Danıştay 5. Daire, Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin yüzde 55'inin Bakanlar Kurulu kararıyla satıldığı anımsatarak, kanun koyucunun, 5398 sayılı Yasa ile 406 sayılı Yasanın Ek 29. maddesinde değişiklik yaparak getirdiği düzenlemelerle özelleştirme sonucunda, nakil edilecek personelin telafisi imkansız aksaklıkların önlenmesi için, işlevsel görevlerde bulunan ve ikamesi kısa sürede yapılamayacak olanların isteklerine bağlı olarak makul bir süre kamu görevlerinden aylıksız izinli sayılarak çalışmalarına olanak sağladığını ifade etti. Kararda, "406 sayılı Yasa hükümleri uyarınca hisse devrinin yapıldığı 14 Kasım 2005 tarihinden sonraki 180 gün içinde, Türk Telekomünikasyon A.Ş. tarafından Devlet Personel Başkanlığı'na nakil için bildirildiği ve yeni kurumuna atanarak göreve başladığı, bu süre içinde bulunduğu statü ve yaptığı görev itibariyle kamu görevi yürüttüğü göz önünde bulundurulduğunda 406 sayılı Yasa'nın 5398 sayılı Yasa ile değişik Ek-29. maddesi uygulamasından doğan uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş ise de, İdare Mahkemesi, bozma kararına uymayarak ilk kararında ısrar etmiştir" denildi. Danıştay 5. Dairesi yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu, ancak Ankara 15. İdare Mahkemesi kararında direnince dava Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun gündemine geldi.

-PERSONEL İÇİN YENİ DÜZENLEMELER YAPILDI-

Türk Telekom'da çalışan personelin özelleştirme öncesi ve sonrasındaki hukuki statüsünün ortaya konulması gerektiğine dikkat çeken Danıştay, özelleştirme öncesinde Türk Telekom A.Ş.'nin bir kamu kurumu olduğunu, özelleştirme sonrasında bu kurumun özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket olduğunu vurguladı. 4502 sayılı Yasa'nın Geçici 3. maddesi ile de Türk Telekomünikasyon A.Ş., 233 sayılı KHK'nin ekindeki "B-Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK)" bölümünde yer alan kuruluşlar listesinden çıkarıldığının anımsatıldığı kararda, şu değerlendirme yapıldı:

"Türk Telekom'da çalışan personelin hukuki statüsü 406 sayılı Yasaya 4502 sayılı Yasa ile eklenen Ek 22.madde ile yeniden düzenlenmiş ve Türk Telekom'daki kamu payı yüzde 50'nin altına düşünceye kadar, Türk Telekom Yönetim Kurulu üyeliklerine atanacaklarda Devlet memurluğuna atanabilme genel şartlarına sahip olma ve en az dört yıllık yüksek öğrenim görme şartları aranacağı, bunların dışında kalan personelin iş mevzuatı uyarınca istihdam edileceği, iş mevzuatına göre istihdam edilenlere ilişkin kayıt ve şartların Yönetim Kurulu tarafından tayin olunacağı kurallarına yer verilmiştir."

-AYLIKSIZ İZİNLİ OLAN PERSONEL, BU SÜREDE KAMU PERSONELİ STATÜSÜNDEDİR-

Türk Telekom'un, Telekomünikasyon Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin İmtiyaz Sözleşmesi'nin imzalandığı 2005 tarihinden sonra hisselerinin yüzde elliden fazlası özel hukuk tüzel kişisine geçtiği anımsatılan kararda, şöyle denildi:

"Belirtilen tarihten sonra kural olarak, Türk Telekom personelinin kamu personeli ve işlemlerinin idari işlem sayılamayacağı, bir özel hukuk tüzel kişisi olan Türk Telekom'a karşı idari yargıda dava açılamayacağı açıktır. Özelleştirme tarihi itibarıyla Türk Telekom'da çalışmakta olan personelin haklarının korunması amacıyla, hukuki statülerini ve kamu kurumlarına nakil olanaklarını belirleyen bazı özel düzenlemelere yer verilmiştir. Türk Telekom A.Ş.'nin özelleştirilmesi sonucunda, işlevsel görevlerde bulunan ve ikamesi kısa sürede imkansız personelin isteklerine bağlı olarak makul bir süre kamu görevlerinden aylıksız izinli sayılarak özel hukuk tüzel kişisinde çalışmalarına olanak sağlandığı anlaşılmaktadır. Buna göre, söz konusu personelin, aylıksız izinli olarak geçen sürede kamu personeli statülerinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Belirtilen nitelikleriyle, söz konusu işlemlerin kamu personeli hakkında ve idare hukuku alanında tesis edilmiş birer idari işlem niteliğinde oldukları anlaşılmaktadır."

-MAHKEME KARARI BOZULDU-

Yapılan işlemin, içerikleri itibarıyla idari işlem niteliğinde olduğuna dikkat çekilen kararda, "Statüsü ve özel yasa hükümleri gereğince bazı kamusal ayrıcalıklara ve yükümlülüklere sahip olması nedeniyle davalı şirketin, herhangi bir özel hukuk tüzel kişisinden farklı bir hukuki statü içinde bulunduğu anlaşılmaktadır" denildi.

Danıştay'ın TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesinden sonra, kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan personele kıdem tazminatı ödememesi yolunda tesis ettiği işlemlerin idari işlem kabul edilerek idari yargı denetimine tabi olduğu sonucuna varıldığını anımsatan Kurul, Ankara 15. İdare Mahkemesi'nin direnme kararını bozdu.