Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine gore yapılan incelemede;

1-B... Tur… Tic. Ltd. Şti. yetkilisi olan sanığın 2008 takvim yılı Nisan Ayında Ö... Turizm isimli firmadan aldığı 7 adet sahte faturayı kullandığının iddia edildiği olayda; sanığın savunmasında bu faturaları hizmet alımı karşılığında aldığını, Ö...Turizm isimli firmadan otobüs kiralamış olduğunu ve ödemesini de banka ve çek aracılığı ile yaptığını, faturaların sahte olduğunu bilmediğini beyan etmesi ve sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen Ö... Turizm ismli firma hakkında vergi inceleme ve vergi tekniği raporu düzenlendiğinin anlaşılması karşısında; sahte fatura düzenlediği iddia edilen firma hakkında düzenlenmiş olan vergi inceleme raporu kapsamında dava açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde mümkünse davaların birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde dava dosyası getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların savunmada iddia edildiği gibi gerçek bir hizmet alımına dayanıp dayanmadığının faturaları düzenleyen firma ile sanığın yetkilisi olduğu şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması; tüm bu araştırmaların sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,

2- Kabule göre de;

a-2008 takvim yılında birden fazla sahte fatura kullanılması nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesi uyarınca hükmolunan ceza üzerinden arttırım yapılmaması,

b-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 

Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.