T.C.
Danıştay 2. Daire 
Esas No:2012/4531
Karar No:2013/2656 

Özeti : 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 152. maddesinde tanınan takdir yetkisi çerçevesinde tesis edildiği anlaşılan 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının sosyal güvenlik kontrol memurları ile ilgili kısmında idarenin açık bir takdir hatasının bulunmadığı hakkında.

Temyiz İsteminde Bulunan ( Davacı ) : …
Karşı Taraf : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Vekili : Av. …
İsteğin Özeti : Bursa 1. İdare Mahkemesi'nin 31.12.2010 günlü, E:2010/506, K:2010/985 sayılı kararının bozulmasına ilişkin Danıştay İkinci Dairesi'nin 13.10.2011 günlü, E:2011/1472, K:2011/4447 sayılı kararına uyularak, aynı Mahkeme'ce verilen 26.12.2011 günlü, E:2011/1682, K:2011/1819 sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : Mehmet Özyiğit
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : S. Sema Kabukçu
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

Dava; Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru olan davacının, fiilen yaptığı işin denetim, teftiş ve kontrol olduğundan bahisle 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 13. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine göre emsal kadro ve unvanının belirlenerek zam ve tazminatlarının bu emsal kadro ve unvana göre ödenmesi amacıyla yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile söz konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru kadrosuna atandığı tarihten itibaren tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Bursa 1. İdare Mahkemesi'nin 31.12.2010 günlü, E:2010/506, K:2010/985 sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptaline, davacının tazminat isteminin 15.12.2009 tarihinden önceki kısmı yönünden süre aşımı nedeniyle davanın reddine, bu tarihten sonraki döneme ait tazminat talebinin ise kabulüyle hesaplanacak tutarın 4.2.2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmiş; bu kararın, Danıştay İkinci Dairesi'nin 13.10.2011 günlü, E:2011/1472, K:2011/4447 sayılı kararıyla; "657 sayılı Kanun'un 152. maddesi ile bu madde uyarınca düzenlenen Bakanlar Kurulu Kararında hangi işi yapanlara ve hangi görevlerde bulunanlara ne miktarda, hangi usul ve esaslara göre zam ve tazminat ödeneceği belirlenmiş olup, davacıya ancak görev yaptığı Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu kadrosu için bu mevzuatta öngörülen zam ve tazminatların ödenebilmesi, dolayısıyla bir başka kadronun bu kadroya eşdeğer görevleri yürüttüğü yorumu yapılarak bir mali hakkın sağlanamayacağının açık olması ve 5502 sayılı Kanun'un 42. maddesi ile 657 sayılı Kanun'un 152. maddesinde yer alan Bağ-Kur denetmenleri ibaresinin de anılan maddeden çıkarılmış olması karşısında; Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru kadrosunda görev yapan davacının 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ekinde bulunan I ve II sayılı cetvelde Bağ-Kur denetmenleri için belirtilen zam ve tazminatlardan yararlandırılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı" gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, aynı Mahkeme'ce verilen 26.12.2011 günlü, E:2011/1682, K:2011/1819 sayılı kararla davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı; Bağ-Kur Denetmenlerinin özlük haklarının verilmesi yolunda her hangi bir talebinin olmadığını, dava dilekçesindeki isteminin, yapmış olduğu işin denetim faaliyeti olması nedeniyle, zam ve tazminatlarının söz konusu durumu dikkate alınmak suretiyle yeniden tespit edilmek suretiyle yoksun kaldığı parasal hakların tazmininden ibaret olduğunu öne sürmekte ve Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Dava dosyasının incelenmesinden, Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru olan davacının, fiilen denetim, teftiş ve kontrol faaliyetinde bulunduğundan bahisle, 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 13. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine göre emsal kadro ve unvanının belirlenerek zam ve tazminatlarının tespit edilen yeni duruma göre ödenmesi amacıyla yaptığı başvurunun dava konusu işlemle reddi üzerine görülmekte olan davayı açtığı anlaşılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun, 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesi ile "Zam ve Tazminatlar" başlığı altında yeniden düzenlenen 152. maddesinin "I. Zamlar" başlıklı kısmında; niteliği ve çalışma şartları bakımından güç olan işlerde çalışanlara iş güçlüğü zammı, hayat ve sağlık için tehlike arzeden hizmetlerde çalışanlara iş riski zammı, Sayıştay'a hesap vermekle yükümlü olan saymanlarla, vezne açığından malen sorumlu olan veznedar ve diğer görevlilere mali sorumluluk zammı, temininde, görevde tutulmasında veya belli yerlerde istihdam edilmesinde güçlük bulunan elemanlar için temininde güçlük zammı ödeneceği, "II. Tazminatlar" başlıklı kısmında; görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro unvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususlar gözönüne alınarak bu Kanun'da belirtilen en yüksek Devlet Memuru aylığının brüt tutarının Bakanlar Kurulunca belirlenecek esas, ölçü ve nispetler dahilinde tazminat olarak ödeneceği, "III. Ortak Hükümler" başlıklı kısmında ise, bu zam ve tazminatların, hangi işi yapanlara ve hangi görevde bulunanlara ne miktarda ödeneceği ile ödeme usul ve esaslarının, ilgili kurumların yazılı isteği ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine, Maliye Bakanlığınca bütün kurumları kapsayacak şekilde ve yılda bir defa olmak üzere hazırlanıp, Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro unvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususlar göz önüne alınarak, hangi işi yapanlara ve hangi görevde bulunanlara ne miktarda ve hangi oranlarda tazminat ödeneceği, yine, zam ve tazminatların hangi işi yapanlara ve hangi görevlerde bulunanlara ödeneceği hususunda Bakanlar Kuruluna takdir yetkisi verilmiştir.

Bununla birlikte, bu yetkinin, Anayasa'da yer alan temel kurallara aykırı olarak veya kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargı içtihatlarıyla kabul edilmiş bulunmaktadır.

657 sayılı Kanun'un 152. maddesi uyarınca 5.5.2006 günlü, 26159 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle yürürlüğe konulan ve 2010/7 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 3. maddesi ile 2010 yılında da uygulanmasına devam edilmesine karar verilen Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin 17.4.2006 günlü, 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 4/b maddesinde ve bu karara ekli III sayılı Cetvelin G bölümünde kontrol memurlarına ödenecek zam ve tazminat oranları belirtilmiştir.

Bu durumda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 152. maddesinde tanınan takdir yetkisi çerçevesinde tesis edildiği anlaşılan 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının sosyal güvenlik kontrol memurları ile ilgili kısmında idarenin açık bir takdir hatasının bulunmadığı, diğer ifadeyle, idarenin takdir yetkisini kullanırken Anayasa'da yer alan temel kurallara aykırı hareket ettiğinin açık ve net olarak tespitine yönelik bir durumun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Bu nedenle, Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin 17.4.2006 günlü, 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 4/b maddesi ile bu karara ekli III sayılı Cetvelin G bölümü uyarınca tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddiyle, Bursa 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 26.12.2011 günlü, E:2011/1682, K:2011/1819 sayılı kararın, yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştay'a kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 30.04.2013 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.



hukukmedeniyeti.org