T.C.
YARGITAY
14.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2013/16771
KARAR NO:2014/2013 
KARAR TARİHİ:17.02.2014 

ÖZET: TMK'nın 342. ve 352. maddeleri uyarınca velayet hakkına sahip anne-baba çocuğun taşınır malları hakkında kendilerine tanınan temsil ve yönetim yetkisi çerçevesinde hakimden izin almadan tasarrufi işlemler yapabilirler. Taşınmaz mallar hakkındaki tasarrufi işlemler ise önemi dolayısıyla TMK'nın 356. maddesinin 2. fıkrası gereği ancak hakimden izin alınmak suretiyle yapılabilir

DAVA: Davacı tarafından, davalılar aleyhine 25.12.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

KARAR: Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, dava konusu kat mülkiyetine tabi 949 ada 96 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binada 4 numaralı bağımsız bölüm sayılı taşınmazın ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.

Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.

1-) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-) TMK'nın 342. ve 352. maddeleri uyarınca velayet hakkına sahip anne-baba çocuğun taşınır malları hakkında kendilerine tanınan temsil ve yönetim yetkisi çerçevesinde hakimden izin almadan tasarrufi işlemler yapabilirler. Taşınmaz mallar hakkındaki tasarrufi işlemler ise önemi dolayısıyla TMK'nın 356. maddesinin 2. fıkrası gereği ancak hakimden izin alınmak suretiyle yapılabilir. (Prof. Dr. Şeref Ertaş, Velinin Çocuk Malları Üzerindeki Tasarruf Yetkisi, Makale, DEÜ Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 9, Özel Sayı 2007, Sayfa:391-398)

Somut olayda, velayet hakkına sahip olan anne A. K. tarafından 2006 doğumlu B.K.'ya velayeten dava açılmıştır. Ortaklığın giderilmesi davası açabilmek için mahkemeden izin alınmamıştır. Davacıya görevli mahkemeden gerekli izni alması için süre verilmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 17.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.

(Kararara.com)