Yargıtay kararında, "Davacı anne ise velayeti almaktan ısrarla kaçınmaktadır. Ananın bu ilgisizliği ve tutumu karşısında çocukların velayetlerinin davacı anneye verilmesi, çocuklara yarar değil zarar getirecektir. O halde Türk Medeni Kanunu'nun 346 ve 347. maddeleri ile 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6. maddesi hükümleri de re'sen gözetilerek uygun bir karar verilmesi gerekirken, çocukların velayetlerinin anneye verilmesi usul ve yasaya aykırıdır." denildi.

Aksaray'da ikamet eden bir kişi, eşinin birlikte yaşadığı şahsı öldürmek, eşini de 'öldürmeye teşebbüs etmek' suçundan cezaevine konuldu. Bunun üzerine cinayet zanlısının eşi, cezaevinde bulunan eşinden boşanmak için 2013 yılında Aksaray 2. Aile Mahkemesi'ne müracaat etti. Mahkeme, babaannelerinin yanında yaşayan 17 ve 15 yaşındaki iki çocuğun velayetini, istememesine rağmen anneye verdi. Anne tarafından karar temyiz edildi.

Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, velayet düzenlenirken analık, babalık duygularından önce çocuğun geleceğinin, ihtiyaçlarının, bedeni ve fikri gelişiminin öncelikle dikkate alınması gerektiğini hatırlattı. Çocukların annenin yanında yaşamadığına işaret edilen Yargıtay kararında, şu ifadeler yer aldı:

"Müşterek çocuklar babaannesi ile birlikte kalmaktadırlar. Davalı koca; davacı eşini öldürmeye teşebbüs etmek, eşinin ilişkide bulunduğu şahsı öldürmek suçlarından cezaevinde hükümlü olup, kendisine vasi atanmıştır. Bu nedenle davalı baba velayet görevini yerine getiremeyecektir. Davacı anne ise velayeti almaktan ısrarla kaçınmaktadır. Ananın bu ilgisizliği ve tutumu karşısında çocukların velayetlerinin davacı anneye verilmesi çocuklara yarar değil zarar getirecektir. O halde Türk Medeni Kanunu'nun 346 ve 347. maddeleri ile 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6. maddesi hükümleri de re'sen gözetilerek uygun bir karar verilmesi gerekirken, çocukların velayetlerinin anneye verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Temyiz olunan kararın, gösterilen sebeple bozulmasına oybirliği ile karar verildi."


CİHAN