Yargıtay bir işyerinde bölge müdürü olan sanığın birden çok cinsel saldırı suçlamasıyla yargılandığı davada ilginç bir karara imza attı. Özel bir firmada bölge müdürü olan sanık, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce “cinsel saldırı ve hakaret” suçlarını işlediği gerekçesiyle yargılandı. Hakaret suçundan beraat kararı veren mahkeme, şikayetçinin aldığı raporlar doğrultusunda, cinsel saldırı sonucu mağdurun “beden veya ruh sağlığının bozulduğunu” dikkate alarak artırımlı ceza verdi.

Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 14. Ceza Dairesi sanığa hakaret suçundan verilen beraat kararını onarken cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet kararını ise bozdu. Daire, bozma kararını gerekçe olarak, sanığın söz konusu suçu işlediğine dair şüphe oluştuğuna dikkat çekti. Yargıtay şüphenin sanık lehine değerlendirilerek beraat kararı verilmesi gerektiğini belirtti.

Şikayet 3 ay sonra

Yargıtay kararında sanığın suçu işlediğinin “şüpheli” olduğu şu gerekçelerle savunuldu:

- Mağdurun olayı işten çıkartılmasından yaklaşık 3 ay sonra savcılığa bildirmesi.

- Mağdurun beyanını doğrulayan tanıkların mevcut iş yerinden çıkartılanlar olması ve aynı zamanda sanık aleyhine benzer iddialarla açılan kamu davasının müştekileri olmaları.

- İki tanığın iddia edilen eylemlere şahit olmadıklarını ifade etmeleri.

- Tarafların çalıştıkları iş yerlerinin bölge müdürü olan sanığın atanmasından sonra ilgili kişilerin işine son verilmesi nedeniyle taraflar arasında husumetin bulunması.

Yargıtay kararı doğrultusunda sanık cinsel saldırı suçundan yeniden yargılanacak. Mahkeme, Yargıtay’ın kararına uyarsa bölge müdürü sanık, “şüpheden” yararlanılarak beraat etmiş olacak. Mahkemenin önceki kararında direnmesi halinde ise dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gelecek. Bu durumda davayla ilgili nihai kararı kurul verecek. Sanığın bu davadan beraat etmesi, diğer cinsel saldırı davasında da beraat etmesi sonucunu doğurabilecek. Yani birden çok cinsel saldırı davasının açılmış olması bir anlamda sanığın işine yaramış olacak.



Kemal GÖKTAŞ / VATAN ANKARA