İstanbul'da ATM sırasında para çekmeye çalışan ve gözleri iyi görmeyen yaşlı bir müşteriye yardım edebileceğini söyleyen sanık, şifresini öğrendiği kartı el çabukluğuyla değiştirdi ve parayı çekemediğini söyleyerek oradan uzaklaştı.

Çaldığı kartla başka bir ATM'den para çeken sanık hakkında Silivri 1. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı.

Mahkeme, sanığı, Türk Ceza Kanunu'nun 245. maddesinde düzenlenen ve 3 yıldan 6 yıla hapis cezası öngören "banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması" suçundan cezalandırdı.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 13. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.

"Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması" suçunun yasada bileşik suç olarak düzenlenmediğine işaret edilen daire kararında, yasada, bu suçla birlikte oluşabilecek diğer suçlara öngörülen ceza miktarlarının da suçun bileşik olmadığını açıkça ortaya koyduğu belirtildi.

Kararda, "Bu nedenle banka veya kredi kartının hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi durumunda oluşabilecek hırsızlık, yağma, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık gibi suçlarla 'banka veya kredi kartlarını kötüye kullanma' suçu arasında gerçek içtima kuralı uygulanarak fail her bir suçtan ayrı ayrı cezalandırılmalıdır" denildi.

Kredi kartını el çabukluğuyla değiştirme işleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu vurgulanan kararda, bu kartla para çekme işleminin de "banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması" suçunu oluşturduğu anlatıldı.

Kararda, sanığa "banka veya kredi kartını kötüye kullanma" suçundan ceza verilirken, hırsızlık suçundan ayrıca ceza verilmemesinin bozmayı gerektirdiği kaydedildi.