T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
ESAS NO : 2013/12-58
KARAR NO : 2013/1533
KARAR TARİHİ : 06.11.2013

Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gölcük İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/09/2012
NUMARASI : 2012/64 E-2012/143 K.
DAVACI-BORÇLU : Etaj İnş.İth.İhr.San.ve Tic.Ltd.Şti. vekili Av.Ali Yaşar Özkan
DAVALI-ALACAKLI : C. Ö


Şikayet kanun yoluna başvuru nedeniyle yapılan yargılama sonunda; Gölcük İcra Hukuk Mahkemesi'nce şikayetin reddine dair verilen 23.02.2011 gün ve 2011/104 E-2011/24 K. sayılı kararın incelenmesi şikayetçi-borçlu şirket vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 23.01.2012 gün ve 2011/14530 E-2012/1095 K. sayılı ilamı ile; (...Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Borçlu vekili, müvekkilinin süresinde hakkında yapılan ilamsız takipte borca itiraz ettiği halde, takibin durdurulmasına karar verilmeyerek eşyalarının haczedilerek 41.700 TL'si yedieminlik ücretinin müvekkilinden istendiğini, yasaya aykırı olarak çıkarılan muhtıranın iptalini ve yapılan işlemlerin yok sayılması isteğiyle icra mahkemesine başvurmuştur.

İİK'nun 66/1.maddesi gereğince, müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. Takibe devam olunabilmesi, alacaklının İİK'nun 67 ve devam maddeleri koşullarında yapacağı başvuru sonucu alacağı olumlu yöndeki kararla mümkündür. İtiraz dilekçesi, takibi yapan icra dairesine verilebileceği gibi, buraya gönderilmek üzere başka bir icra müdürlüğüne de verilebilir. Bu durumda dilekçenin icra dairesine verildiği tarihde itiraz yapılmış sayılır.

Somut olayda örnek 7 ödeme emri 23.06.2008 tarihinde borçluya tebliğ edilmiş, borçlu yasal 7 günlük sürede (30.06.2008 tarihinde) Kadıköy İcra Müdürlüğü aracılığıyla borca ve yetkiye itiraz ettiği halde, itiraz dilekçesinin asıl takip dosyasına geç ulaşmış olması nedeniyle takip durdurulmayarak 10.07.2008 tarihinde menkul mal haczi yapılmıştır. Süresinde yapılmış itiraz nedeniyle takibin durdurulması gerekirken durdurulmamış olması nedeniyle yapılan haciz işlemi hukuki sonuç doğurmaz. Bu nedenle bu tarihten sonra yapılan işlemlerde borçluya yükletilebilecek bir kusur, sorumluluk da bulunmadığından hacze ilişkin gönderilen 31.08.2009 tarihli yedieminlik ücretiyle ilgili muhtıranın da bağlayıcı sonuç doğurması mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir...)

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

İstek, şikayet yolu ile icra müdürlüğünün gönderdiği yedieminlik ücretinin ödenmesine ilişkin muhtıranın iptaline ilişkindir.

Şikayetçi-borçlu şirket vekili; müvekkilinin süresinde hakkında yapılan ilamsız takipte borca itiraz ettiği halde, takibin durdurulmasına karar verilmeyerek eşyalarının haczedildiğini, haczedilen malların yediemine teslim edildiğini, bu nedenle 41.700 TL'sı yedieminlik ücretinin müvekkilinden istendiğini, yasaya aykırı olarak çıkarılan muhtıranın iptalini ve yapılan işlemlerin yok sayılmasını talep etmiştir.

Karşı taraf-alacaklı vekili ise; şikayetin reddini dilemiştir.

Yerel Mahkemece, “...Borçlu-davacının, haciz düştüğü için malları teslim almasının önünde engel bulunmamasına rağmen, haczin kaldırılmasını talep etmek ya da malları teslim almak yerine, itirazın yapıldığı 30.06.2008 tarihinden sonra gerçekleştirilen işlemlerin yok hükmünde sayılması ve bu işlemlere dayalı çıkarılan muhtıra tebliğine ilişkin işlemin iptali talepli iş bu davayı açtığı” gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi-borçlu şirket vekilinin temyizi üzerine, Özel Daire'ce, yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur. Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.

Direnme hükmünü, şikayetçi-borçlu şirket vekili temyiz etmiştir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; borçlunun Kadıköy İcra Müdürlüğü aracılığıyla borca ve yetkiye süresinde itiraz ettiği halde, itiraz dilekçesinin asıl takip dosyasına geç ulaşması ve 10.07.2008 tarihinde menkul mal haczi yapılmış olması nedeniyle takibin durdurulması gerekirken, durdurulmamış olması karşısında haczedilen malların teslim ve yedieminlik ücretine ilişkin olarak gönderilen 31.08.2009 tarihli muhtıranın iptali gerekip gerekmediği ve şikayetçi-borçlunun sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, noktasında toplanmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki, borçlu kendisine İİK'nun 60.maddesi uyarınca gönderilen ödeme emrine tebliği tarihinden itibaren, İİK'nun 62.maddesi gereğince yedi (7) gün içerisinde itiraz edebilir. İtiraz, takibi yapan icra dairesine yapılabileceği gibi, takibi yapan icra dairesine gönderilmek üzere, başka bir icra dairesine de yapılabilir (İİK. m.62/2.cümle). Borçlunun süresinde itirazı üzerine, yapılan takip, icra dairesinin işlemine gerek olmaksızın kanun gereği kendiliğinden durur (İİK. m.66/1.cümle).

Alacaklının, genel haciz yoluyla (ilamsız) yapılan takipte, borçlunun itirazı ile duran takibe devam edebilmesi için, iki ayrı hukuki olanağı bulunmaktadır. Bunlardan ilki; ödeme emrine itirazın tebliği (İİK. m.62) tarihinden itibaren bir (1) sene içinde mahkemeye başvurarak, itirazın iptali davası açmak (İİK. m.67); ikincisi de, borçlunun ödeme emrine itirazının kaldırılması için icra mahkemesine başvurmaktır (İİK. m.68 vd.).

Ödeme emrine hiç veya süresinde itiraz yapılmaması nedeniyle, kesinleşen takibe devam edilebilmesi (bu arada haciz ve diğer takip işlemlerinin yapılması), alacaklının talebine bağlıdır (İİK. m.66/2.cümle).
Genel haciz yoluyla yapılan takibin kesinleşmesi ve alacaklanın talebi üzerine, icra memuru, kıymetli şeyler (İİK. m.88/1) dışındaki diğer menkul malların haczinden sonra muhafazası için, bu malları alacaklının izni ile borçlunun elinde bırakabileceği gibi, bir yediemine de teslim edebilir (İİK. m.88/2). Alacaklı, haczedilen menkul malların, borçlunun elinde bırakılmasına izin vermezse, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak (İİK. m.95 ve m.59), haczedilen menkul mallar uygun bir yerde (yediemine teslim edilmesi gibi) muhafaza altına alınır (İİK. m.88/2).

Öte yandan, icra dairesi, depo ve garajlarda ve yediemin olarak kendisine haczedilen malın bırakılmış olduğu üçüncü kişilerde saklanıp da, hukuken artık muhafazasına gerek kalmayan malı, vereceği uygun süre içinde geri almasını ilgililere resen bildirir. Verilen süre içinde eşya geri alınmazsa, icra müdürü icra mahkemesinin kararı ile taşınır mal satışlarına ilişkin hükümler uyarınca bunları satar. Elde edilen miktardan muhafaza ve satış giderleri ödenir. Artan miktar 9 uncu madde hükmüne göre muhafaza olunur (İİK. m.88/6).

Nihayet, alacaklı, haczedilen malların muhafaza ve idare ve işletilmesi masraflarını istenildiği takdirde peşin vermeye mecburdur (İİK. m.95).

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Bakırköy 6.İcra Müdürlüğü'nün 2008/7510 esas sayılı dosyası ile alacaklı Cafer Öztekin tarafından, borçlu ETAJ İnş. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 18.06.2008 tarihinde girişilen ilamsız takipte faturaya dayalı olarak 36.016,38 TL alacak ve 750,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.766,38 TL'nın tahsilinin istenildiği, ödeme emrinin 23.06.2008 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 30.06.2008 tarihinde Kadıköy Nöbetçi İcra Müdürlüğü kanalı ile gönderdiği dilekçeyle icra dairesinin yetkisine, borca ve faize itiraz ettiği, anılan dilekçenin Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü'ne 17.07.2008 tarihinde ulaştığı;

Alacaklı vekilinin 09.07.2008 tarihli talebine binaen haciz işlemlerine başlandığı ve Bakırköy 6.İcra Müdürlüğü'nün 2008/7510 esas sayılı dosyasından verilen aynı tarihli haciz ve muhafaza talimatı uyarınca Küçükçekmece 2.İcra Müdürlüğü'nün 2008/4227 talimat sayılı dosyasında, 10.07.2008 tarihinde Süleyman Demirel Bulvarı, 9.caddedeki metro sondaj istasyonunda bulunan inşaat kalıplarının borçlunun yokluğunda haczedildiği, icra müdürlüğü görevlisince hacizli malların, günlük 100,00 TL ücret takdiri yapılarak yediemine teslim edildiği, alacaklı vekilinin takdir edilen yedieminlik ücretine bir itirazı olmadığını beyan ettiği ve bir aylık yedieminlik ücreti olan 3.000,00 TL’nin 1.000,00 TL’sini dosyaya yatırdığı, kalan 2.000,00 TL muhafaza bedelini ise 20.07.2008 tarihinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, borçlunun 30.06.2008 tarihli itiraz dilekçesi üzerine Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü'nce 17.07.2008 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlunun yetki itirazının alacaklı tarafından da kabul edildiği ve dosyanın Gölcük İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, aynı alacak için tarihsiz talep ile ilamsız takip (E:2008/2241) başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 06.08.2008 tarihinde tebliğ edildiği, 13.08.2008 tarihinde borçlunun takibe itiraz ettiği, icra müdürlüğünce 22.08.2008 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

Belirtilen talimat dosyasında 31.08.2009 tarihinde borçluya tarafa çıkarılan muhtırada, 10.07.2008 tarihinde haczedilen ve muhafaza altına alınarak yediemine teslimi yapılan malların satışı yapılamadığı için haczin düştüğü, bu malların depo ve garajda muhafazasında hukuki yarar kalmadığından muhtıranın tebliğinden itibaren 7 gün içinde dosya borçlusu tarafından geri alınmaması halinde İİK’nun 88.maddesi gereğince icra mahkemesinden alınacak karar doğrultusunda mahcuz malların usulüne uygun şekilde satışının yapılacağı, yapılacak açık artırma sonucu elde edilecek paradan muhafaza ve satış masrafları ile yedieminlik ücreti ödendikten sonra kalan para yönünden İİK’nun 9.maddesi gereğince işlem yapılacağının belirtildiği, muhtıranın 01.09.2009 tarihinde tebliği üzerine, borçlunun anılan muhtıranın iptalini eldeki şikayet başvurusu ile talep ettiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda belirtildiği üzere, süresinde yapılmış itiraz nedeniyle takibin durdurulması gerekirken durdurulmamış olması nedeniyle yapılan haciz işlemi hukuki sonuç doğurmaz. Bu nedenle belirtilen tarihten sonra yapılan işlemlerde borçluya yükletilebilecek bir kusur, sorumluluk da bulunmadığından hacze ilişkin gönderilen 31.08.2009 tarihli yedieminlik ücretiyle ilgili muhtıranın bağlayıcı sonuç doğurması mümkün değildir.

Buna göre; mahkemece, borçlunun yedieminlik ücretinden sorumlu olmadığı gerekçesiyle muhtıranın iptaline yönelik şikayetinin kabul edilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hal böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.


S O N U Ç :
Şikayetçi-borçlu ETAJ İnş. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma ilamında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 Sayılı Kanunu'nun 29.maddesi ile eklenen “Geçici Madde 7” atfıyla aynı Kanun'un 366. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.


kararara.com