YARGITAY 16. Hukuk Dairesi
ESAS: 2014/15195
KARAR: 2015/442

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan ... ada 5 parsel sayılı 170,83 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme süresini doldurmadığından söz edilerek taşınmazın davacı işgalinde olduğu beyanlar hanesinde belirtilmek suretiyle bahçe niteliğiyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı M... miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, yargılama sırasında sadece kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 168 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı M... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemiştir. Keşif tutanağına yansıtılan mahkeme gözleminde taşınmazın üzerinin çayırla kaplı olduğu ve taban zemininin yer yer su içerisinde, dolayısıyla bataklık olduğu, dere yatağında bulunduğu bildirilmiş, ziraat bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde drenaj sorunundan dolayı suyun yüzeyde birikmesi ile göllenmeler, toprağın yüzeye kadar suyla doyması ile yer yer bataklıklar görüldüğünü, taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların bakım işlemleri yapılmadığından ekonomik anlamda bir ürün elde edilemediği belirtilmiş, yerel bilirkişi A... davacının dere yatağını sahiplendiğini, tutanak bilirkişi Ş... taşınmazın çay yatağı olduğunu, davacı tanığı M... ise taşınmazın dere yatağı olup köprünün yapıldığı 1998-2000 yıllarında kesinlikle dava konusu taşınmaz üzerinde meyve ağaçları olmadığını, çayın zaman zaman taşıp dava konusu parsel üzerinden de geçtiğini ve bütün köylünün buralardan istifade edebildiğini beyan etmişlerdir.

Ayrıntısı yukarıda açıklanan mahkeme gözlemi, ziraat bilirkişi raporu ile yerel bilirkişi, tanık ve tutanak bilirkişi beyanları gözetildiğinde davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı sabit olduğu gibi davacı tutanağın aksini de ispat edememiştir.

Hal böyle olunca; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 03.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Karar: kararara.com