ZORUNLU TRAFİK SİGORTALARINDA KUSURLU OLUNSA DA DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATININ ALINABİLECEĞİNE İLİŞKİN YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI’NIN DEĞERLENDİRMESİ 
(HGK 2011/17-787 E., 2012/92 K.)


1) Söz konusu davanın konusu nedir ve nasıl bir süreç izlenmiştir?

Olayda davacı H. A. ve Ö. A. , davalı nezdinde trafik poliçesiyle sigortalı olan bir araçla meydana gelen kaza sonucu ölen yakınlarının desteğinden yoksun kaldıkları gerekçesiyle davalıya karşı destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin bir dava açmıştır.


Bu dava, Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmüş ve kabul edilmiş; bunun üzerine davalı sigorta şirketi tarafından da Yargıtay’a götürülerek temyiz edilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ise yerel mahkemenin kararını bozmuştur. Bozma kararına karşı yerel mahkeme direnme kararı vermiştir. Nihayet, direnme kararı da davalı tarafından temyiz edilmiştir. Bu itiraza karşılık olarak, Hukuk Genel Kurulu incelemesini yapmış ve aşağıda belirtildiği gibi kararını tesis etmiştir.


2) Tarafların talepleri nelerdir?
Davacı vekili, müvekkilinin desteğinin işleten olduğu aracın, davalı nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın başka kişi tarafından kullanılması sırasında meydana gelen kazada yolcu olan işletenin hayatını kaybettiği ileri sürülerek 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. 
Davalı vekili, davacıların zararının sigorta teminatı kapsamında olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. 


3) Olayla ilgili olarak hukuksal tespit ve kararın dayanağı olan hukuki bağlantı nedir?
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1 maddesinde, işletenlerin bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Aynı kanunun 85/1 maddesinde “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarar olacağı “, aynı kanunun işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilememiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebep veya zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Bu hüküm, işletenin ve dolayıysa onun sorumluluğunu üstlenen zorunlu mali sorumluluk sigortacısın sorumluluktan kurtarma halleri düzenlemektedir. 


4) Uyuşmazlık konusu nedir?
Şoförün tam kusuru ile gerçekleşen trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan işletenin ölmesi üzerine mirasçıların, davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısından, destekten yoksun kalma tazminatı isteyip isteyemeyeceği hususunda toplanmıştır.


5) Yargıtay’ın görüşü nedir?
Yargıtay, açılan bu davada yerel mahkemenin kararını bozarak davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulünü hukuka aykırı bulmuştur. Bilgili kararda şöyle belirtilmiştir:’ 2918 sayılı KTK 92.md’sinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamı dışında kalan hususlar sıralanmış olup; md 92/a işletenin eylemlerden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler md. 92/b işletenin eşinin ve fürunun kendisini evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürülebilecek taleple  bu hususlar sigorta  kapsamı dışında tutulmuştur. Ayrıca yansıma yoluyla zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin kendisine  destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmaları mümkün değildir. ( BK md 44/1)  BK44/1. Maddesinde yer alan ilkeye göre hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz. Bu ilkeden hareketle Yargıtay kararında şu sonuca varmıştır: “Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa desteğin kusurlu davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır.”

Somut olayda, davacıların murisi ve destek sağlayıcısı olan işleten, araç şoförünün de kusurundan sorumlu olduğundan, kaza sonucu meydana gelen zarardan üçüncü kişi olarak sorumlu olmaması düşünülemez. Kazada ölen işleten o anda yolcu konumunda olsa da bu durum kendisini sorumlu olmaktan kurtarmaz. Ölen işletenin üzerinde doğmuş bu sorumluluk, işletenin murisleri ve desteğinden yoksun kalan davacıların talebini de etkileyecektir. Sonuç olarak işletenin kusuru sabit olduğundan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddi gerektiği Yargıtayca benimsenmiştir.



6) HGK Hangi Gerekçelerle Yargıtay’ın görüşünden ayrılmıştır?
Yargıtay’ın benimsemiş olduğu kararın en önemli dayanaklarından biri, tazminatın 2918 sayılı KTK m. 92/a’da belirtilen zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamı dışında kalan hallerden biri olmasıydı.  


Ancak HGK, bu hükümle ilgili olarak şu şekilde yorum yapmıştır: “Bu hüküm işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu kişilere yönelik kendi zararına dayalı talepleri noktasında önem arzetmektedir. Salt sigorta şirketinin dava edildiği ve üçüncü kişinin zararının söz konusu olduğu durumlarda bu hükmün uygulama bulmayacağı açıktır.”


Yargıtay ilgili dairesi ile HGK kararı arasındaki diğer yorum farkı ise destekten yoksun kalma kavramı ile ilgilidir. Yargıtay 17. HD, destekten yoksun kalma zararını bir yansıma zarar olarak kabul etmiş ve bu tazminatın destek olan kişi sebebiyle doğan bir hak olduğu vurgusunu yapmıştır. Ancak HGK kararında destekten yoksun kalma zararı, mirasçılık sıfatına bağlı olmaksızın salt işletenin desteğinden yoksun kalınması olgusuna dayandırılmıştır. Böyle bir zararın işletenin kendisinin sahip olacağı hakla bir ilgisi olmadığı gibi, doğrudan işletenin zararıyla bağlı ve onunla sınırlı bir zarar da değildir. İşletenin ölümü zararı doğuran olay olmakla birlikte zarar doğrudan üçüncü kişi konumundaki destekten yoksun kalanlar üzerinde oluşmuştur. Buradaki zarar mirasçıların salt bu sıfatla devraldıkları ve murislerinin uğradığı ve ondan intikal eden bir zarar değildir. 
Sonuç olarak;


1- Aracı kullanan şoförün tam kusuruyla meydana gelen kazada, aynı zamanda onun eyleminden sorumluluğu nedeniyle kendisi de tam sorumlu kabul edilen işletenin, bu kusuru zorunlu trafik sigortacısı aleyhine  açılan davanın davacıları olan ve üçüncü kişi durumundaki destekten yoksun kalanlara karşı ileri sürülemeyecektir. 


2- İster murisin kusuru, ister kendi ya da bir başkasının kusuru ile olsun işletenin ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup bu zarar gerek kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez. Dolayısıyla destekten yoksun kalma sonucunda uğranılan zararın sigortacıdan talep edilmesinde hiçbir hukuksuzluk bulunmamaktadır.


7) Söz Konusu Hgk Kararı, Hukuk Sistemimizde Ne Gibi Değişikliklere Sebep Olabilir?
İncelediğimiz HGK kararı ile paralel hüküm kuran bir başka HGK kararı daha mevcuttur. (HGK 15.06.2011 gün ve 2011/17-142E, 2011/411 K) Bu karara da atıf bulunarak destekten yoksun kalan 3. kişilerin zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tazminat talep edebilecekleri hükme bağlanmıştır.


Bu kararla birlikte, mirasçılık ilişkisinin ispatına gerek olmaksızın, sigortacıdan sigorta tazminatı talep edilebilecek zamanaşımı süresi dahilinde 3. kişiler, destekten yoksun kalma zararı talep edebileceklerdir. Bu durum, zamanaşımı süresinin dolmamış olması kaydıyla, geçmişte meydana gelmiş zararlara ilişkin de uygulama alanı bulacaktır. Bu nedenle, benzer bir olayla karşı karşıya gelmiş veya gelecek olmanız halinde avukatınızdan hukuki yardım almak, destekten yoksun kaldığınız zararınızın tazmin edilmesi noktasında faydalı olacaktır. 15.05.2012




Av. Ferhat AKBAŞ (LL.M.)
İstanbul Barosu


(Bu yazı, sayın Av. Ferhat AKBAŞ tarafından
www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen alıntılanması veya yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)