Avukatlar ki adliyede karınca, sokakta sazan, meyhanede kuş kadar çokturlar; 

Korkak, cesur, câhil, hakîm-savcı ve çocukturlar  ve dava açan, davalıyı savunan ki avukatlardır,  destânımızda yalnız avukatların mâceraları vardır.

Avukatlar ki uyup müvekkilin iğvâsına cübbelerini elden yere düşürürler ve davayı duruşmada bırakıp kantine üşüşürler ve avukatlar ki bir nice insana söz yetiştirirler ve Deli Cevat gibi gülen ve durduk yere ağlayan ve ana avrat küfreden ki avukatlardır, destânımızda yalnız avukatların mâceraları vardır.

Tespit, İhtyati Haciz ve İzale-i Şüyu ve alacak ve icra ve Tapu iptali ve Tescil ve bilcümle davaların ve Mahkeme Kalemi ve icra dairesi ve koridorlar ile kederli arşiv yollarının,  takip edilen dava ve icraların bahtı bir kararla değişmiş olur, bir şafak vakti dosyanın kapağından avukatlar ağır elleri ile dosyaya yapışıp kapağı açtıkları zaman;

En zor dosyalarda en olmadık yorumları davalara aksettiren avukatlardır. 

Duruşma salonlarında avukatlar yendi, avukatlar yenildi...

Çok sözler edildi avukatlara dair ve avukatlar için: 

Ofis ile Adliye arasındaki yoldan başka kaybedecek şeyleri yoktur denildi. 

Kuvayi Milliye Destanı Uyarlaması (Av. İsmet HANCI)