Serhat Sinan Kocaoğlu yazdı;
1. Hızlı avukatlık zamanlarımda bir gün o anki işim gereği yakınımda olan Gazi Orduevi'nde vergilerinizle subvanse edilmiş ucuz öğlen yemeği yiyordum. Yemek esnasında Harp Okulu'ndan sonradan askeri hakim sınıfıma geçmiş bir devremi başka masada gördüm. Askeri Yargıtay üyesi olmuştu. Üç dört kişi yemek yiyorlardı. Bana "yemekten sonra çay içelim devrem" mealinde parmağı ile bardak karıştırdığı eliyle yanına davet işareti yaptı.
2. Neyse! Yemekten sonra tek olduğum için haliyle sayıca çok olan bu ekibin yanına merhabaya uğradım. Bir çay içmek için oturdum. Devrem diğerlerine avukat devrem, şöyle iyidir, böyle başarılıdır vs diye gaz vererek tanıttı beni. Diğerleri de Askeri Yargıtay üyesi imiş.
3. Baktım bunlardan birisi oturmamdan rahatsız oldu. Sanki sandalyesinde kaktüs üzerinde oturuyormuş triplerine girdi. Ben de dedim ki "Hayırdır arkadaş? Nedir bu halin? Avukatlığımdan mı rahatsız oldun? Beni mi yargılıyorsun temyizde? Neyin kafasındasın sen?" vs gibi birşey dedim. Devreme çayı sonra içeriz dedim. Kalktım gittim.
4. Her neyse! Devran döndü. Malum askeri yargı kalktı. Askeri hakimler makamsız kaldı. Bunların bir kısmı emekli olmaya, ortalama yaşlardaki bazıları TSKda kalmaya karar verdi, kimi gençleri de sivil yargıya geçti.
5. İmdi geçen gün malum HSYK Kararname yayınladı. Buna göre 65 askeri hakim sivile geçmeye karar vermiş. Baktım bunların çoğu genç, düşük rütbedeki hakimler. Kararları kendileri için anlamlı.
6. Yine Askeri Yargıtay ya da AYİM üyesi olmayan bazıları zaten konumları yüksek mahkeme üyesi olmadığı için düz sivil hakim ve savcılıklara geçmiş. Bu da anlamlı.
7. Bir kısım Askeri Yargıtay ve AYİM üyeleri haklı olarak kendilerine denk olarak Yargıtay ve Danıştay üyeliklerini uygun görüp, o makamlara geçmek istemişler. Ama HSYK bu talepleri uygun görmemiş.
8. HSYKnın kararı tartışılabilir bir karar. Zira, Askeri Yargıtay'ı Anayasal bakımdan sivil Yargıtay'a denk görmek de doğru bir yorum; mevcut sistemde ise Yargıtay kanun yollarında üçüncü dereceyi remz ettiği için denk görmemek de bir yorum. Hukuki ve yargı siyaseti gereği HSYK böyle tercih yapmış.
9. Bir kısım Askeri Yargıtay ve AYİM üyeleri istinaf mahkemelerine üye atanmış. İstinaf kanun yolları muhakemesinde ikinci aşama olduğu için Askeri Yargıtay'a hukuken olmasa da fiilen denk sayılır. O geçenlerin kendi tercihleridir. Tanıdığım kadarı ile güzel arkadaşlardır ve iyi meslektaşlardır. Bu da anlamlı. Saygı duyarım.
10. Öte yandan bazı Askeri Yargıtay üyeleri var ki ne istinafa geçmişler ne de TSKda kalmışlar. Gidip düz mesleğe yeni başlamış hakim ve savcı moduna dönmeyi kabul etmişler. Kaldı ki bunlar emekliliklerini kazanmış kişiler.
11. Aşağıda eklediğim listeye bir baktım ki yukarıda ki anımda anlattığım bir avukatla es kazara 5 dakika oturmaktan rahatsız olan Askeri Yargıtay eski üyesi, kendine makamdan kaynaklanan bir önem atfeden kişi düz hakim/savcılığa geçmiş. Hiç şaşırmadım.
12. Zira arz ettiğim gibi böyle adamlar gücü kendilerinden, bilgilerinden, şahsiyetlerinden vs değil sahip oldukları makamlarından, ünvanlarından, rütbelerinden vs alırlar. Bu kişiler her zaman devletin korunaklı alanlarında bir şekilde makam sahibi olarak gezmeli ve kendilerine birilerine sayın bilmem kimim şeklinde hitap ettirmelidirler.
13. Halbuki baksan zaten yüksek mahkeme üyesi olarak emekliliğin almışsın. Avukatlık yaparsın. Biraz kürsünün öbür tarafını tecrübe edersin. Para kazanırsın. Hele ki hür ve bağımsız olursun. Ama yok. Niye? Çünkü avukatlık 6 okka yürek ister. Kürsünün devlet tarafında olmak sosyal açıdan konforludur. Ama ya özgür olma hissini hiç tadamadan gitmek bu dünyadan?
14. Sözün özü mesleğimiz hukukçuluktur. Hakimlik ve savcılık aynen avukatlık, noterlik ya da akademisyenlik gibi birer statüdür. Bir gün vardır, bir gün yoktur. Bilgeler göre ise erdem ve bilgi sahibi olmak ise statü sahibi olmaktan daha zor ve kıymetlidir.
15. Bu vesile ile askeri yargıdan sivil yargıya geçen tüm meslektaşlarımızı tebrik eder, adil muhakemeler dilerim.
Not: Bahsi geçen aşağıdaki kararnamede Antalya Barosu'ndaki arkadaşlara bu vesile ile demek isterim ki o eski askeri ama yeni sivil hakimler Antalya'ya atanmışlar. Süper iyi insanlar ve kaliteli hukukçulardır. İlinize adil kararları ile fayda sağlayacaklarına inanıyor, bu iki güzel insana başarılar diliyorum.
1. Hızlı avukatlık zamanlarımda bir gün o anki işim gereği yakınımda olan Gazi Orduevi'nde vergilerinizle subvanse edilmiş ucuz öğlen yemeği yiyordum. Yemek esnasında Harp Okulu'ndan sonradan askeri hakim sınıfıma geçmiş bir devremi başka masada gördüm. Askeri Yargıtay üyesi olmuştu. Üç dört kişi yemek yiyorlardı. Bana "yemekten sonra çay içelim devrem" mealinde parmağı ile bardak karıştırdığı eliyle yanına davet işareti yaptı.
2. Neyse! Yemekten sonra tek olduğum için haliyle sayıca çok olan bu ekibin yanına merhabaya uğradım. Bir çay içmek için oturdum. Devrem diğerlerine avukat devrem, şöyle iyidir, böyle başarılıdır vs diye gaz vererek tanıttı beni. Diğerleri de Askeri Yargıtay üyesi imiş.
3. Baktım bunlardan birisi oturmamdan rahatsız oldu. Sanki sandalyesinde kaktüs üzerinde oturuyormuş triplerine girdi. Ben de dedim ki "Hayırdır arkadaş? Nedir bu halin? Avukatlığımdan mı rahatsız oldun? Beni mi yargılıyorsun temyizde? Neyin kafasındasın sen?" vs gibi birşey dedim. Devreme çayı sonra içeriz dedim. Kalktım gittim.
4. Her neyse! Devran döndü. Malum askeri yargı kalktı. Askeri hakimler makamsız kaldı. Bunların bir kısmı emekli olmaya, ortalama yaşlardaki bazıları TSKda kalmaya karar verdi, kimi gençleri de sivil yargıya geçti.
5. İmdi geçen gün malum HSYK Kararname yayınladı. Buna göre 65 askeri hakim sivile geçmeye karar vermiş. Baktım bunların çoğu genç, düşük rütbedeki hakimler. Kararları kendileri için anlamlı.
6. Yine Askeri Yargıtay ya da AYİM üyesi olmayan bazıları zaten konumları yüksek mahkeme üyesi olmadığı için düz sivil hakim ve savcılıklara geçmiş. Bu da anlamlı.
7. Bir kısım Askeri Yargıtay ve AYİM üyeleri haklı olarak kendilerine denk olarak Yargıtay ve Danıştay üyeliklerini uygun görüp, o makamlara geçmek istemişler. Ama HSYK bu talepleri uygun görmemiş.
8. HSYKnın kararı tartışılabilir bir karar. Zira, Askeri Yargıtay'ı Anayasal bakımdan sivil Yargıtay'a denk görmek de doğru bir yorum; mevcut sistemde ise Yargıtay kanun yollarında üçüncü dereceyi remz ettiği için denk görmemek de bir yorum. Hukuki ve yargı siyaseti gereği HSYK böyle tercih yapmış.
9. Bir kısım Askeri Yargıtay ve AYİM üyeleri istinaf mahkemelerine üye atanmış. İstinaf kanun yolları muhakemesinde ikinci aşama olduğu için Askeri Yargıtay'a hukuken olmasa da fiilen denk sayılır. O geçenlerin kendi tercihleridir. Tanıdığım kadarı ile güzel arkadaşlardır ve iyi meslektaşlardır. Bu da anlamlı. Saygı duyarım.
10. Öte yandan bazı Askeri Yargıtay üyeleri var ki ne istinafa geçmişler ne de TSKda kalmışlar. Gidip düz mesleğe yeni başlamış hakim ve savcı moduna dönmeyi kabul etmişler. Kaldı ki bunlar emekliliklerini kazanmış kişiler.
11. Aşağıda eklediğim listeye bir baktım ki yukarıda ki anımda anlattığım bir avukatla es kazara 5 dakika oturmaktan rahatsız olan Askeri Yargıtay eski üyesi, kendine makamdan kaynaklanan bir önem atfeden kişi düz hakim/savcılığa geçmiş. Hiç şaşırmadım.
12. Zira arz ettiğim gibi böyle adamlar gücü kendilerinden, bilgilerinden, şahsiyetlerinden vs değil sahip oldukları makamlarından, ünvanlarından, rütbelerinden vs alırlar. Bu kişiler her zaman devletin korunaklı alanlarında bir şekilde makam sahibi olarak gezmeli ve kendilerine birilerine sayın bilmem kimim şeklinde hitap ettirmelidirler.
13. Halbuki baksan zaten yüksek mahkeme üyesi olarak emekliliğin almışsın. Avukatlık yaparsın. Biraz kürsünün öbür tarafını tecrübe edersin. Para kazanırsın. Hele ki hür ve bağımsız olursun. Ama yok. Niye? Çünkü avukatlık 6 okka yürek ister. Kürsünün devlet tarafında olmak sosyal açıdan konforludur. Ama ya özgür olma hissini hiç tadamadan gitmek bu dünyadan?
14. Sözün özü mesleğimiz hukukçuluktur. Hakimlik ve savcılık aynen avukatlık, noterlik ya da akademisyenlik gibi birer statüdür. Bir gün vardır, bir gün yoktur. Bilgeler göre ise erdem ve bilgi sahibi olmak ise statü sahibi olmaktan daha zor ve kıymetlidir.
15. Bu vesile ile askeri yargıdan sivil yargıya geçen tüm meslektaşlarımızı tebrik eder, adil muhakemeler dilerim.
Not: Bahsi geçen aşağıdaki kararnamede Antalya Barosu'ndaki arkadaşlara bu vesile ile demek isterim ki o eski askeri ama yeni sivil hakimler Antalya'ya atanmışlar. Süper iyi insanlar ve kaliteli hukukçulardır. İlinize adil kararları ile fayda sağlayacaklarına inanıyor, bu iki güzel insana başarılar diliyorum.
