1. İmar Barışı Kapsamında Yapılan Düzenlemeler

Bilindiği üzere ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması amacıyla bir takım düzenlemeler yapılmıştır.

Öncelikle 18.05.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na geçici 16. madde eklenmiştir. Daha sonra İmar Kanunu’nun geçici 16. maddesi kapsamında Yapı Kayıt Belgesi verilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Tebliğ 06.06.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Söz konusu düzenlemeler kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla Yapı Kayıt Belgesi verilebileceği belirtilmiştir.

2. Yapı Kayıt Belgesi’nin Kullanım Yerleri

Yapı Kayıt Belgesi’nin kullanım yerlerini temel olarak aşağıdaki gibidir:

- Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılara geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilir.

- Yapı Kayıt Belgesi alındıktan sonra yapı ruhsatı alıp da yapı kullanma izin belgesi almamış veya yapı ruhsatı bulunmayan yapılarda, yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın kullanım maksadı değişiklikleri de dahil olmak üzere tapuda cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesisi yapılabilir.

- Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarda işyeri açma ve çalışma ruhsatı yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın verilir.

- Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir.

3. Yapı Kayıt Belgesi’nin Yıkım Kararları Ve İdari Para Cezalarına Etkisi

Düzenlemeler kapsamında, Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili olarak 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca verilen yıkım kararları iptal edilecektir. Aynı şekilde tahsil edilemeyen idari para cezaları da iptal edilecektir. Fakat ödenmiş olunan idari para cezaları geçerliliğini koruyacak ve yapılan ödemeler geri alınamayacaktır.

4. Yapı Kayıt Belgesi’nin İmar Kirliliğine Neden Olma ve Mühür Bozma Suçları Bakımından Etkisi

Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) imar kirliliğine neden olma başlıklı 184. maddesine göre:

“(1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

(2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. 

(3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

 (5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.”

Yukarıda yer alan maddeden görüleceği üzere (i) ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, (ii) yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi (iii) ve yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi TCK kapsamında suç işlemiş olmaktadır.

Ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak inşa edilmeye başlanan ve idare tarafından mühürlenen inşaatın devam ettirilmesi durumunda ise TCK’nın 203. maddesinde düzenlenen mühür bozma suçu meydana gelebilecektir.

İmar Barışı kapsamında yapılan yasal düzenlemelerde tahsil edilemeyen idari para cezalarının ve yıkım kararlarının iptal edileceği yer almaktadır. Fakat TCK’nın 184. maddesinde düzenlenen imar kirliliğine neden olma ve TCK’nın  203. maddesinde düzenlenen mühür bozma suçları bakımından ise Yapı Kayıt Belgesi’nin etkisinin ne şekilde olacağına dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

İmar kirliliğine neden olma suçunu düzenleyen maddenin 5. fıkrasında şöyle demektedir:

“Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.”

Yukarıdaki fıkrada kamu davası açılmayacağı, açıldıysa düşeceği, cezanın ortadan kalkacağı bir durum düzenlenmiştir. Fakat böyle bir durumdan bahsedilmesinin koşulu binanın imar planına ve ruhsatına uygun hale getirilmesidir.

Yapı Kayıt Belgesi’nin yapıyı ruhsata uygun hale getirmesi gibi bir ifade yapılan düzenlemelerde yer almamaktadır. Düzenleme sadece ruhsata aykırı yapıyı idari para cezası ve yıkım yaptırımlarına karşı korumakta olup ruhsatsız yapının ruhsatlı hale gelmesi veya ruhsata aykırı yapının ruhsata uygun hale gelmesi gibi bir durum söz konusu değildir.

Geçici 16. maddede “Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır.” ifadesi yer almaktadır. Yani yapının yenilenmesi durumunda bir bakıma Yapı Kayıt Belgesi’nin korumasının son bulacağı ve yürürlükteki imar mevzuatı hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.

Sonuç olarak; İmar barışı kapsamında yapılan düzenlemelerde Yapı Kayıt Belgesi’nin ceza davaları bakımından etkisini düzenleyen hükümlere açıkça yer verilmemiştir. Bu durumda da Yapı Kayıt Belgesi’nin idari para cezalarına ve yıkım kararlarına karşı koruma sağlaması, fakat imar kirliliğine neden olma  ve mühür bozma suçları bakımından ise koruma sağlamaması gibi bir görünüm ortaya çıkmaktadır.

Stj. Av. Umut CIRIKCI

(Bu yazı bilimsel bir çalışma niteliği taşımamakta olup kişisel bir değerlendirmeden ibarettir.)