Yoksa kavgada kusuru olmayan işçinin iş akdinin feshedilmesi ağır bir yaptırım olarak mı kabul edilir.

Konu ile ilgili Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 07.02.2017 tarih ve 2016/4157 E ve 2017/1265 K sy kararında bu hususlar tartışılmıştır. Karara konu olan olaylarda;

Davacı vekili,

- Davalı şirkette 22/01/2014 tarihinde silahlı güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını;

- İşverenin işten çıkarma sebebi olarak SGK kayıtlarında kod 29 olarak bildirildiğini; çalışma arkadaşı olan diğer güvenlik görevlisi …’ın sürekli işe geç geldiğini; bu gecikmeler sebebiyle davacının servis saatini kaçırıp kendi imkanları ile evine dönmek zorunda kaldığını;

- Bu hususları belirtilen dilekçelerin şirket yetkililerine verildiğini; şirket yetkililerinin de şahsı bir kaç kez uyardığını;

 - Son olarak 03/03/2015 tarihinde davacının nöbet saati bitmesine rağmen nöbet değişimine gelmeyen …’ı telefonla aradığında …’ın kendisine küfür ettiğini; daha sonra işyerine geldiğinde davacının silahı ve görevi hemen devrederek gitmek için beklediği sırada silahı boş olarak teslim etmek için namlusundan tutup …’a uzattığında …’ın küfür edip tekme attığını; karnına gelen tekmenin etkisi ile davacının refleks olarak karnını tutmak için büküldüğünde kaza olarak diğer güvenlikçi …’a çarptığını bu esnada teslim etmek için namlusundan tuttuğu tabancanın diğer güvenlikçi …’ın çenesine denk geldiğini;

- Bu olaya müteakip işyeri yetkilileri tarafları çağırıp savunmalarını alıp davacının iş akdinin feshedildiğini ancak diğer güvenlikçi …’ın iş akdini feshetmeyerek eşitlik ilkesine aykırı davrandığını; kavga olayını da davacının çıkarmadığını; belirterek müvekkilinin iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespitine ve işe iadesine, buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacağına karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin diğer bir işçiye sataşması, vurması nedeni ile haklı olarak feshedildiğini, davacı hakkında yaralama suçundan kamu davası açıldığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, vardiya değişimine geç gelen …’ın olumsuz davranışları sebebiyle tartışmaya sebep verip ilk önce davacıya sağ eli ile vurmak isteyip karın kısmına tekme atarak kavgayı başlatıp ilk önce davacıdan olumsuz herhangi bir söz gelmeden ana avrat küfür ettiği halde kavgayı başlatmayan davacının iş akdinin feshedilip davacı ile birlikte çalışan diğer güvenlik görevlisi …’ın işyerinde çalışmasının devam ettirilmesinin eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğu; bu suretle davacının iş akdinin yasaya ve usule aykırı haksız olarak feshedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Dosyayı inceleyen Yargıtay 9.Hukuk Dairesine göre;

Bu kavganın işyerinde olumsuzluklara yol açtığı sabittir. Davacı da karşılık vererek bu olumsuzluğa yol açan davranışta bulunmuştur. 

Her ne kadar davacı diğer işçinin tahriki ile bu davranışta bulunmuş ve aslında sataşan diğer işçi olup, bu işçinin iş sözleşmesi o an için feshedilmemiş ise de bu durum işveren açısından geçerli nedeni ortadan kaldırmaz. 

Fesih haklı değilse de geçerli nedene dayanmaktadır. Davanın reddi yerine kabulü hatalıdır

gerekçesi ile hükmün ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

SONUÇ

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi'nin Şubat 2017 tarihli kararını incelediğimizde;

1. İşyerinde kavga çıkması ve bir işçinin diğerine sataşması işveren açısından haklı fesih sebebidir.

2. İşveren, kavgayı başlatmayan, karşı tarafı tahrik etmeyen ancak karşılık veren işçinin iş akdini geçerli sebeple feshedebilir.

sonucu ortaya çıkmaktadır.

Av. Eren Evren / hukukihaber.net