Karşı apartmanda oturuyorlardı. Sürekli velileri ile birlikte gezerdi. Ona  karşı irade beyanımı yöneltebilmek için fırsat kolluyordum. Bir gün markete giderken gördüm onu. Takip ettim, cips ile jelibon alarak marketten çıktı. Onunla ilk defa karşılaşıyorduk.Kalbim gözlerimde atıyordu. O dünyalar güzeli ben ise karşı apartmanda oturan eve girmez, sokaktan çıkmaz bir küçüktüm. Ellerindekilere bakıp,bende yiyebilir miyim diyerek yönelttim beyanımı.

Tabi ki neden olmasın diyordu beyanında. Ayıcıklı jelibonları seçip bana vermesindeki manayı anlayamamıştım o zamanlar. Küçüktüm…

Onunla henüz sınırlı ehliyetsizken tanışmıştık ve devam etti tanışıklığımız ehliyetsizliğimiz boyunca. Birlikte velilerimizin rızası olmadan yapamayacağımız borçlandırıcı işlemler yapıyorduk marketçi amcayla. Yetkim bulunmasa dahi onun için tasarruf işlemlerinde bulunuyordum cebimdeki parayla.Ve ben  onu kıskandığım için mahallenin çocukları tarafından  pek kötü muamelelere maruz kalıyordum.

Ona karşı his beyanımı sesli dile getirebiliyordum artık. Yasal temsilcilerim dahi biliyordu ona karşı olan hislerimi. Adı Adalet’di. Babaannesinden miras kalmıştı ismi.

Biz kaza-ı rüşt ile bile ergin kılınamayacağımız yaşlarda yöneltmiştik sevgi beyanlarımızı. Mahkeme kararıyla dahi evlenemeyeceğimiz yaşlarda evlilik birliği kurma hayalleri içindeydik. Çünkü birbirimizi çok seviyorduk. Onunla boy boy sınırlı ehliyetsizlerimiz - küçüklerimiz, el birliği mülkiyetine tâbi taşınmazlarımız olsun istiyordum. Onunla birlikte velayetine sahip olacağımız küçüklerimizin yaptıklar borçlandırıcı işlemlere birlikte icazet vereceğimiz günleri iple çekiyordum.

Lise son sınıfta idik, sınavlara hazırlanıyorduk ve küçüklüğümüzün son evrelerindeydi, temyiz kudretimiz yerindeydi, tam ehliyetli olmak için de gün sayıyorduk. Günler geldi geçti sınavlar bitti tercih dönemi gelmişti. Ben ilk 10 bin öğrencinin içindeydim o ise 100 bin bile değildi.Hayalimdeki bölümü;

Hukuk fakültesini tercih etmiştim. O ise Adalet MYO tercih etmişti. 2 yılda mezun olup hem kariyer yapmış olacaktı hem de düzenli bir maaşı…

Bense ne zaman biteceği meçhul olan bir bölümde okumaya talip olmuştum. Nitekim ikimizde bu bölümlere yerleştik.Üniversitenin birinci senesinde çok zorlanmıştım onu çok özlüyordum. O ise benden günbegün uzaklaşıyordu. Ve bir gün korktuğum başıma geldi. Adalet beni terk etti. İşte o gün bugündür adaletin yokluğundan emin bir vaziyette, her türlü işlemi tek başına yapabilen; kalbi tarafından temyiz kudreti kısıtlanmış,  tam ehliyetli bir yalnızım… (hukukihaber.net)